S201- Larenksin multipl papillomatozisinde seçilecek tedavi yöntemi nedir?
Y201- A) Lazer eksizyonu
B) Suction diatermi eksizyonu
C) Ultrasound destrüksiyonu sınırlı başarı ile kullanılmıştır.
S202- Infanttaki stridor nedenlerini sınıflayınız.
Y202- A) Konjenital:
a- Web
b- Vasküler malformasyon
c- Lenfanjiom
d- Kist
e- Vokal kord paralizisi
f- Subglottik stenoz
g- Larengomalazi
h- Mikrognati
i- Posterior larengeal yarık
B) Akiz:
a- Infektif:
- Larenjit
- larengotrakeit
- Epiglottit
- Difteri
b- Noninfektif:
- Hava yolu travması
- Tümör, papillomatozis
- Akiz kistler
- Vokal kord paralizisi
- Larengismus stridulus
S203- Larengomalazi tedavisini özetleyiniz.
Y203- A) Muayene ile tanıyı teyid ediniz.
B) Durumu hastanın anne ve babasına anlatınız ve onları rahatlatınız
C) Apne epizodları için bir müddet gözlemde bulununuz.
D) Üst solunum yolları infeksiyonlarına özel dikkat göstererek çocuğu yakından takip ediniz.
S204- Difterideki ekzotoksinlerin etkileri nelerdir?
Y204- A) Fatal kardiak yetersizliğe yol açabilecek olan akut toksik myokardit
B) Periferik nörit (nörotaksin): Paralizi genellikle ilk olarak damağı etkiler ve sıvıların burundan regürjitasyonu vardır. Daha sonra oküler, diafragmatik ve genel paralizi ortaya çıkar.
S205- 45 yaşındaki bir Hindu 6 aydır mevcut olan progressif farengeal rahatsızlık ve orta şiddetteki disfaji ile başvuruyor. KBB muayenesinde retrofarengeal bölgede fluktuan bir kitle ortaya çıkıyor. Hangi radyolojik incelemeler bu hasta için uygundur?
Y205- Retrofarengeal absenin en önemli nedeni tüberkülozdur. Servikal omurga röntgenleri servikal vertebra tüberkülozu taşıyıcılarını ortaya çıkarır. Akciğer grafisinin çekilmesi de uygun olur. Eğer hala bir şüphe varsa tomografi çekilmelidir.
S206- Myokütane flep nedir ve baş-boyun cerrahisindeki bir kullanım örneğini anlatınız.
Y206- Bu tek bir ünite içerisinde kas, fasya, subkütane doku, cilt ve besleyici kan damarlarının bulunan bir fleptir. Pedikül plan olarak aksiyeldir. Kas ve cildi kanlandıran perforan damarları veren major kan damarı altta bulunur. Baş-boyun rekonstrüksiyonunda kullanılan örnekler:
a- Pektoralis major
b- Latismus dorsi
c- Trapezeus
d- Sternokleidomastoid
S207- Şarkıcı nodülünün (vokal kord nodülü) bulgularını ve tedavisini anlatınız.
Y207- Bu genellikle seslerini profesyonel olarak kullananlarda ve çığlık atan çocuklarda rastlanan bir durumdur. Sesin aşırı ve uygunsuz bie şekilde kullanımını takiben hasta ses kısıklığından ve eforsuz yüksek ses tonlarına ulaşamamaktan şikayet etmeye başlar. Indirekt larengoskopik muayene esnasında beyaz, simetrik ve tabanlı nodüller vokal kordların ön 1/3 ve arka 2/3 kısımlarının bileşim noktalarında görülürler. Boyut olarak 2mm’den daha küçüktürler.
Tedavi:
- Ses istirahati
- Üst solunum yollarında fokal sepsisin eliminasyonu
- Ses istirahatine rağmen problem devam ediyorsa mikrolarengoskopik eksizyon uygulanır.
- Konuşma terapisi
S208- Larengeal sinir paralizileri haricindeki fikse vokal kord nedenlerini anlatınız.
Y208- A) Malign infiltrasyon: Genellikle tümörün şüphe çeken diğer semptom ve bulguları bulunmasına karşılık subglottik tümörler ilk bulgu olarak fikse bir vokal kord ile karşımıza çıkabilirler.
B) Artritis:
- Süppüratif
- Romatoid
- Gut
- Diğer nadir nedenler
C) Perikondrit:
- Radyasyon
- Tüberküloz
- Sifiliz
- Travma
S209- 25 yaşında bir erkek hasta boyun posterior üçgeninin alt tarafında taş gibi sert ağrısız bir kitle ile karşımıza çıkıyor. En olası tanı nedir?
Y209- Servikal kaburga
S210- Tükrük bezi tümörlerini sınıflayınız.
Y210- A) Epitelyal tümörler:
a- Adenom:
- Pleomorfik
- Monomorfik (adenolenfoma)
b- Asinik hücreli tümör
c- Mukoepidermoid
d- Karsinom:
- Adenokistik
- Adenokarsinom
- Epidermoid
- Anaplastik
- Malign mikst
B) Nonepitelyal tümörler:
a- Hemanjiom
b- Lenfanjiom
c- Nörofibrom
d- Lenfoma
e- Kemodektoma
f- Lipom
C) Sekonder tümörler
D) Diğer tümörler:
a- Kistler
b- Reaktif lenfadenopati
c- Kronik siyaladenit
d- Sarkoidoz
e- Tüberküloz
f- Sjögren sendromu
g- Selim lenfoepitelyal hastalık
S211- Parotis şişmesinin 4 önemli tipini anlatınız.
Y211- A) Pleomorfik adenom: %60
B) Adenolenfoma: %15
C) Karsinom: %10
D) Diğer tüm nedenler: %10
Y212- Çocuklardaki persistan parotis bezi büyümelerinin yaklaşık %60’ını hemanjiom, lenfanjiom ve nörofibrom teşkil etmesine karşılık bu tümörler erişkin popülasyondaki parotis bezi şişmelerinin nadir nedenlerindendir.Çocuklardaki diğer parotis bezi büyümesi nedenleri kronik siyaladenit, lösemiler ve lenfomalardır.
S213- Behçet sendromu nedir?
S213- Bu hastalığı oluşturan faktörler:
A) Orofarengeal ülserasyonlar (aftöz tip ülserasyonlar)
B) Genital ülserasyon
C) Iritis
Bu idiopatik hastalığın artık multisistem olduğu anlaşılmıştır. Körlük ve ensefalit nadir komplikasyonlardandır. Şiddetli olgularda steroidler, azotiopirin ve siklofosfamid kullanılabilir.
S214- Parotis bezi adenolenfomasını anlatınız.
Y214- Bu tümörün papiller kistadenolenfomatozum ve Warthin tümörleri gibi sinonimleri vardır. Parotis bezinden kaynaklanan selim tümörlerin yaklaşık %20’sini teşkil eder.
Tutulum oranı yaklaşık 7 erkek hastaya karşılık 1 kadın hastadır ve hastalık genellikle erişkinlerde ortaya çıkar. Histolojik incelemede lenfoid elemanlar baskındır ve tümörün intraparotid bir lenf nodülündeki tükrük duktusu epitelinden kaynaklandığına inanılmaktadır. Kural olarak malign dejenerasyon asla olmaz.
Klinik olarak aniden ortaya çıkarlar ve boyutları fluktuasyon gösterir. Hastaların yaklaşık %10’unda hastalık bilateral yerleşim gösterir.Bazen boyundaki bir operasyon esnasında kazara farkedilirler.
Tedavi genellikle histoloijik tanı elde etmek amacıyla yapılan süperfisyel parotidektomidir. Ince iğne aspirasyon biopsisi bu tedavi protokolünü değiştirebilir.
S215- Disfonia plika ventrikülaris nedir?
Y215- Bu yalancı ses tellerinin kullanılarak ortaya çıkan disfonidir.
S216- Rekürren larengeal sinir paralizis nedenlerini sıralayınız.
Y216- A) Malignite: Bronş, esofagus, tiroid ve nasofarenksin metastatik karsinomları
B) Cerrahi travma: Tiroid, esofagus, göğüs ve büyük damar cerrahileri
C) Idiopatik
D) Inflammatuar: Tüberküloza bağlı o0larak apikal ya da mediastinal skar gelişimi
E) Cerrahi olmayan travma: Boynun maruz kaldığı keskin ya da künt travmalar
F) Nörolojik:
a- Periferik nörit: Diabet, alkolizm, kurşun zehirlenmesi, viral vb.
b- Merkezi ve genel nörolojik bozukluklar: Serebrovasküler aksidan, sirengomyeli, multipl skleroz
G) Diğer nedenler: Konnektif doku hastalıkları (romatoid artrit), sfiliz, subklavian ven trombozu
H) Sinirin gerilmesi: Aort anevrizması, malign olmayan tiroid ya da paratiroid hastalıkları, kalp ya da lenf nodu büyümesi
S217- Tiroglossal kist bulgularını anlatınız.
Y217- Persistan tiroglossal duktus hattında gelişen bu kist foramen ceacum’dan hyoid kemiğin önünden ya da arkasından geçmek üzere tiroid bezine ulaşır. Boyun orta hat kistlerinin en sık nedeni olan tiroglossal kist genellikle çocukluk yaşlarda ortaya çıkar. Buna karşılık hiç bir yaş grubunun ayrıcalığı yoktur. Olguların bir çoğunda ağrısız, orta hatta mobil bir kist vardır ve bu kist yutkunmakla ya da dilin dışarı çıkarılması ile hareket eder. Bazen kist orta hattın hemen lateralinde (genellikle solda) yerleşimlidir ve bu atipik presentasyon infekte olup fistülize olabilir. Tedavi kistin ve duktusu içeren hyoid kemiğin o kısmının eksizyonudur.
S218- Ludwig’s anginasının (submandibüler bölge infeksiyonu) bulgularını anlatınız.
Y218- Submandibüler bölgenin sınırları yukarıda ağız tabanının mukus membranı, derinde ise hyoidden mandibulaya uzanan derin fasyadır. Bu bölge mylohyoid kas tarafından 2 bölüme ayrılır.
Ludwig’s anginasında ağız tabanının ve submandibüler bölgenin hızlı büyüyen bir sellüliti mevcuttur. Dil yukarı ve geriye doğru itilir. Hastada konuşma güçlüğü, ağızdan dışarı akıntı, disfaji ve hatta solunum güçlüğü dahi bulunabilir. Trismus ta ortaya çıkabilir. Pireksi mevcuttur ve hasta kendisini kötü hisseder.
Infeksiyon kaynağı dişler ve tonsillerdir. Infektif mikroorganizmalar genellikle Strerptococcus viridans, Escherichia coli ve bacterioideslerdir.
Tedavi:
- Uygun antibiotikler
- Hastanede gözlem
- Başlangıç olarak steroidler ve eğer hala progressif olarak hava yolu obstrüksiyonu varsa trakeotomi
- Iyileşmeden sonra dental/oral sepsisin değerlendirilmesi ve tedavisi
S219- Hashimato lenfositik tiroiditinin bulgularını anlatınız.
Y226- Bu sık olarak karşılaşılan ve genellikle bilateral ve asimetrik olan guatr nedei 9 kadına karşılık 1 erkek hastay etkiler. Tiroid bezi palpasyonda granüler bir sertlikten belirgin nodüler formlara kadar değişik şekilllerde palpe edilebilir. Anemnez ve muayene ile tanıya yaklaşılır fakat kesin teşhis fokal lenfositik infiltrasyon gösteren histolojik muayene (genellikle ince iğne aspirasyon biopsisi) ile konulur. Tiroide karşı gelişen otoantikor seviyelerinde büyük bir yükselme mevcuttur. Tiroid fonksiyonlarında her türlü anormallik (hipo-, ö-, hiper-) beklenebilir fakat nihai sonuç genellikle miksödemdir. Artmış TSH seviyelerine karşılık normal seviyedeki T3 ve T4 bu hastalık için nerdeyse patognomoniktir. Tiroksin tedavisi guatrın daha da büyümesini engeller, hatta küçülmeyi dahi sağlayabilir. Hashimato hastalığında neoplazi insidansında artma olduğuna dair tartışmalar mevcuttur. Günümüzde bu ilişkinin rastlantısal olduğuna inanılmaktadır.
S220- Larengosel sınıflamasını ve bulgularını anlatınız.
Y220- Bu, ventrikülden larengeal sakkülün hava ya da sıvı kapsayan prolongasyonudur. Ostial obstrüksiyona sekonder olarak sakkülün enkiste olduğuna inanılır. Kistteki sıvı boşaldıktan sonra kesenin içine hava dolar. Erişkin erkeklerde daha sık karşılaşılır. Çoğu olguda unilateraldir. Artmış larengosel insidansı ile larenks kanseri arasında bir ilişki mevcuttur.
Larengoseller:
A) Eksternal: Tirohyoid membran etrafından ya da arasından herniye olarak ortaya çıkarlar ve öksürme ile büyüyen ve basmakla boşalan boyun kitlesi olarak presente olurlar.
B) Internal: Larenks iskeleti içinde sınırlıdırlar.
C) Kombine eksternal ve inyternal
Hım hım konuşma ve kaba bir ses tonu genellikle mevcuttur. Walsalva manevrası esnasında çekilen röntgenografik inceleme tanıyı teyid eder. Internal tipin tedavisi lezyonun endoskopik olarak marsüpializasyonu iken eksternal tip için eksternal yaklaşım ve eksizyon gerekir.
S221- Yeni doğandaki en sık trakeoesofageal fistül ve atrezi tipi hangisidir?
Y221- Olguların %90’ında üst esofagus kör bir şekilde sonlanır ve alt esofageal segment ile trakea arasında ya da sol ana bronş arasında bir fistül mevcuttur. Olguların %9’unda ise hem alt hem de üst esofageal segmentler kör olarak sonlanırlar ve arada hiç bir fistül yoktur.
S222- Keskin bir yabancı cisim yutan bir hastada semptomların lateralizasyonunun klinik önemi nedir?
Y222- Semptomların lateralizasyonu yabancı cismin krikofarengeus seviyesinin üzerinde olduğunu gösterir ve eğer hasta yabancı cismi lateralize edebiliyorsa bu cismin klinik muayene ile görülebilmesi gerekmektedir. Keskin bir yabancı cisim (ör: kılçık) yerleşme olasılşlığının en fazla olduğu yer tonsil ya da dil köküdür.
S223- Aurikülotemporal ya da Frey’s sendromu nedir?
Y223- Parotis cerrahisi ya da travması nedeiyle gelişen bu sendrom kesilen parasempatik sinir uçlarının cilt içine doğru büyümesi neticesinde ortaya çıkar. Hastanın parotis bölgesinde rahatsızlık ve gustatuar terleme bulunur.
S224- Aurikülotemporal ya da Frey’s sendromu tedavisi nasıl yapılır?
Y224- Tedavi:
A) Hastayı rahatlatmak: Protidektomi yapılan hastaların yaklaşık %20 kadarı bu semptomdan şikayet eder. Bu şikayetlerin büyük bir kısmı ilk 6 ay içinde gerilier.
B) Topikal tedavi: Zinc oxide gibi terlemeyi önleyen maddeler bir dereceye kadar faydalı olabilir.
C) Antikolinerjikler: Atropin ya da hyoscin kullanılmıştır fakat yan etkiler hastalıktan beterdir ve sonuçları tatmin edici değildir.
D) Cerrahi: Amaç parasempatik liflerin kesilmesidir.
a- Parotis üzerndeki cilt flebi tekrar kaldırılır.
b- Aurikülotemporal sinir kesilebilir.
c- Timpanik nörektomi ya da chorda tympanektomi yapılabilir.
d- Orta kraniyel fossada genikülat ganglion ya da nervus petrosus minör rezeksiyonu yapılabilir.
Günümüzde tercih edilen metod timpanik nörektomilerdir fakat sonuçlar beklenildiği gibi değildir.
S225- Akalazya tedavisi için hangi metodlar mevcuttur?
Y225- A) Amil nitrat gibi antispasmodikler ile yapılan medikal tedavi genellikle yetersiz neticeler vermektedir.
B) Hurst civa bujileri ile dilatasyon
C) Cerrahi dilatasyon
D) Heller’s kardiomyotomi
E) Esofagus alt ucunun dilatasyonu ve anastomoz
S226- 40 yaşındaki bir kadında karşılaşılan boyun kitlesinin ayırıcı tanısını anlatınız.
Y226- A) Lenfadenopati:
a- Rekürren üst solunum yolları infeksiyonlarına karşı gelişen reaktif lenfadenopatiler.
b- Baş-boyun, toraks, abdominal ya da diğer primer bölgelerden metastatik lenfadenopatiler.
c- Primer lenfositik ya da hematolojik neoplasm.
d- Kronik inflammatuar ya da infektif hastalık:
- Tüberküloz
- Aktinomikoz
- Otoimmun
B) Ikinci en sık neden multinodüler guatr ya da soliter lezyon olabilen tiroid kitleleridir.
C) Tükrük bezi kitleleri
D) Nörojenik tümörler
E) Vasküler şişlikler:
a- Anevrizmalar
b- Kıvrılmış damarlar
c- karotis cisim tümörleri
F) Farengeal poş
G) Ciltte ve subkütane dokularda bulunabilen lezyonlar
a- Epidermoid kist
b- Lipom
c- Cilt kanseri
H) Konjenital lezyonlar:
a- Brankial kistler
b- Tiroglossal kist
c- kavernöz hemenjiom
I) Alttaki aerodigestif primerin uzantısı olabilen kitle
S227- Bifazik stridoru bulunan bir hastada stenoz bolgesinin hangi seviyede olmasini beklersiniz ?
Y227- Stenoz glottisin altinda, karinanin ise uzerindedir.
S228- Glandüler ateş neticesinde ortaya çıkan en sık akut respiratuar problem nedir ve bu problemin tedavisi nasıl yapılır?
Y228- Glandüler ateşte çok belirgin tonsiller büyüme mevcuttur, öyle ki tonsiller orta hatta birleşirler. Bu tonsiller serttir ve disfaji ya da respiratuar güçlük semptomlarına neden olabilir.
Tedavi:
a- Tanıdan emin olunuz.
b- Eğer komplikasyonlar gelişirse hastayı hastaneye yatırınız.
c- Hastaların çoğu burundan rahatlıkla nefes alabilirler. Nasal obstrüksiyonu bulunan hastalara vasokonstrüktör burun damlaları verilerek ya da nasofarengeal havayolu takılarak yardımcı olunabilir.
d- Steroidler tonsiller büyümeyi azaltmak için kullanılabilir.
e- Antibiotiklerin kullanımları tartışmalıdır. Süperinfeksiyon olursa kullanılmalıdır. Ampisi-
lin’den kaçınılmalıdır.
f- Eğer uygun olursa oksijen ya da yeterli hidrasyon gibi genel bakım uygulanabilir.
g- Nadiren trakeotomi gerekebilir.
S229- Tiroid krizinin bulgularını ve tedavisini anlatınız.
Y229- Bu nadir fakat hayatı tehid edebilen hipertiroidi krizi ile tiroid cerrahisinin postoperatif evresi esnasında cerrahiye iyi hazırlanmamış toksik bir hastada karşılaşılır. Bu nadir krize bazen infeksiyon ya da cerrahiden başka bir nedenden dolayı stres altında kalmış olan tedavi edilmemiş tirotoksik hastalarda da rastlanabilir. Bulgular arasında distress, taşikardi, dispne, pireksi, konfüzyon, kusma ve diare sayılabilir.
Tedavi:
A) Karbimazol ya da Lugol solusyonu ile yapılan spesifik antitiroid tedavi
B) Kardiak yetersizliğin olmadığı durumlarda beta blokerler
C) Rehidrasyon, IV sıvılar, oksijen tedavisi ve sedasyon gibi genel bakımlar
D) Kardiak yetersizlik gelişmesi durumlarında digital
E) Glukokortikoidler
S230- Tiroid neoplazilerini sınıflandırınız.
Y230- A) Selim tümörler:
a- Adenoma:
- Mikrofolliküler, - Fötal
- Hürtle hücreli, - Papiller
B) Malign tümörler:
a- Differansiye olanlar:
- Papiller karsinom
- Foliküler karsinom
- Squamöz karsinom
b- Indifferansiye olanlar:
- Anaplastik karsinom
c- Malign lenfoma
d- Medüller karsinom
e- Sekonder karsinomlar
S231- Tiroid papiller karsinomunun bulgularını anlatınız.
Y231- Tiroid kanserlerinin yaklaşık % 70`i papillerdir. Çocukluk çağının en sık karşılaşılan tiroid kanseri olan ve rastlantısal olarak postmortem incelemelerde de sık rastlanan bu tiroid kanseri hemen her yaşta görülebilir fakat 3. ve 4. dekatlarda pik yapar. Hastaların yaklaşık % 75`i bayandır. Nadiren kapsüllü olabilen bu tümör genellikle infiltran olarak büyür. Histolojik olarak klasik psammoma cisimcikleri bulunan kolloid struma içine doğru papiller projeksiyonlar vardır. Basit muayene ile bu tümörlerin yaklaşık % 20`sinin tiroid bezi içinde multifokal oldukları saptanabilirken bu oran histolojik muayene ile % 90`lara kadar yükselebilir. Klinik presentasyon lenfatik metastazlar bulunabilmesine karşılık genellikle soliter tiroid nodülü şeklindedir. Ultrason muayenesi ve radyoisotop incelemesi faydalı olabilir. Ince iğne aspirasyon biopsisinin yüksek tanı değeri mevcuttur. Şüphede kalındığı zaman cerrahi eksplorasyon önerilir. Tümörün boyutlarına göre total lobektomi, total tiroidektomi ve fonksiyonel boyun disseksiyonunun tedavide yeri vardır. Metastaik hastalık radyoaktif iyot taraması ile tanınabilir ve terapotik dozlarda radyoaktif iyot ile tedavi edilebilir. Tiroksin tedaviden sonra hem hormon replasmanı, hem de TSH supresyonu amacıyla verilir. (Differansiye tiroid karsinomunun TSH`a bağımlı olduğuna inanılır.)
S232- Hemoptizi nedenlerini sıralayınız.
Y232- Hemoptizi kan damarlarının erozyonu ve bunun neticesinde alt solunum yollarına açılması neticesinde gelişir ve nedenleri şunlar olabilir:
A) Vasküler anormallikler:
a- Pulmoner hipertansiyon
b- Arteriovenöz malformasyonlar
c- Anevrizma gibi torasik aort hastalıkları
d- Pulmoner damarların oklüzyonu
B) Spesifik solunum yolları hastalıkları:
a- Infeksiyonlar: akut, kronik (tüberküloz), kronik formun akut alevlenmesi
b- Inflammasyon: sigara içilmesi, inhale edilen kimyasal maddeler, radyoterapi
c- Tümörler: bronşial adenom, bronşial karsinom, metastatik hastalıklar
d- Travma: iatrojenik, kazara
C) Sistemik hastalıkların pulmoner belirtileri:
a- Poliarteritis nodoza
b- Wegener’s granulomatosis
c- Kanama diatezi
d- Goodpasture’s sendromu
e- Herediter hemorajik telenjiektazi
D) Pnömokonyoz
S233- Zenker`s divertikülünü tarif ediniz.
Y233- Tirofarengeus ve krikofarengeus kaslarının arasında bulunan Killian dehisansında ortaya çıkan pulsiyon divertikülüdür.
S234- Yüz ve kafatası osteomlarının klinik önemi nedir ve kolonik polipozis ile aralarında olan ilişki nedir?
Y234- Bu genellikle otozomal dominant geçiş gösteren Gardner sendromudur ve multipl sebase kistler, yüz ve kafatası osteomları, dermoid tümörler, multipl fibromlar ve kolonik poliplerden oluşur. Polipler premaligndirler ve böyle bir durumun bulunması ailenin diğer bireylerinin de incelenmesi gerekliliğini ortaya koyar.
S235- Bir cilt tümöründeki maligniteyi düşündüren faktörleri sıralayınız.
Y235- A) Hızlı büyüme
B) Pigmentasyonda değişim
C) Kanama
D) Kaşınma
E) Ulserasyon
F) Kenarların kalınlaşması
S236- Şarap lekesinin bulgularını ve tedavisini açıklayınız.
Y236- Bu genellikle yüzde görülen konjenital pigmente ve düz lezyon cilt yüzeyinin hemen derininde yerleşmiş multipl anormal süperfisyel kan damarlarının (esas olarak venüller) neden olduğu bir lezyondur. Cerrahi eksizyon sadece çok küçük lezyonlar için endikedir çünkü eksizyon ve greftleme daha çirkin deformitelere neden olabilir. Fasyal kozmetiklerin kullanımları iyi neticeler verir. Laser ile yapılan tedavi şu anda daha değerlendirme aşamasındadır.
S237- Myasthenia gravis`in etyolojisini, bulgularını ve tedavisini anlatınız.
Y237- Bu akiz otoimmun hastalık iskelet kası yorgunluğuna ve güçsüzlüğüne neden olur. 40 yaşın altında kadınlarda daha sık gözlenirken, bu yaş üzerinde ise erkek populasyonda daha baskındır. Insidansın pik yaptığı yaş timomanın varlığına bağlıdır. Diğer otoimmun hastalıklar ile birlikte görülme şansı fazladır. Serumda bulunan bir IgG antikoru nöromusküler bileşim bögesindeki polisinaptik asetilkolin reseptorlerine bağlanır ve normal nöromusküler iletiyi engeller. Kaslardaki güçsüzlük egzersiz ile artar ve gebelik, stress ya da infeksiyon ile şiddetlenebilir. Özel olarak spesifik kas grupları etkilenebilir. Yapılması gerekli olan araştırmalar arasında anti-asetilkolin reseptör antikorlarının aranması, edrofonium testi, elekytromyografi ve timomalı hastalarda ön mediasten radyolojisi sayılabilir.
Tedavi:
A) Antikolinesteraz droglar (pridostigmin, neostigmin)
B) Ikinci seçim tedavi olarak prednizolon ve azothioprin
C) Ağır hastalarda plazma exchange
D) Timektomi
E) Ağır solunum güçlüklerinde trakeotomi
S238- Subglottik hemanjiomun naturel seyri nasıldır?
Y238- Bu anterior yerleşimli olan lezyon genellikle 3 yaşlarında involusyona uğrar.
S239- Oral mukozalarda ortaya çıkabilen beyaz lekelerin nedenlerini sınıflandırınız.
Y239- A) Gelisşmsel or: beyaz sünger nevüs
B) Travma, irritasyon
C) Tütün
D) Yanıklar
E) Infeksiyonlar:
a- Kandida
b- Sifiliz
c- Tbc
F) Dermatozlar:
a- Liken planus
b- Diskoid lupus
c- Psoriasis
d- Keratosis folikularis (Darier-White`s hastaligi)
G) Neoplaziler:
a- Papillom
b- Karsinoma in situ
c- Karsinom
d- Diğerleri
H) Diğer nedenler:
a- Lökoplaki
b- Fordyce lekeleri
c- A vitamini eksiklikleri
d- Cilt greftleri
Y240- Bu nadir olarak görülen durumda medulla spinalis üzerindeki bir kaç segmentte kavitasyonlar mevcuttur. Hasar en fazla ön boynuz hücrelerine, spinotalamik ve kortikospinal liflere olur. Eğer kavitasyon medulla ve pons bolgelerine ilerlerse buna sirengobulbi denir. Predispozan faktorler arasında bazal araknoidit, posterior fossa tümörleri ve intermeduller gliomlar gibi foramen magnum seviyelerinde ortaya çıkabilen konjenital ya da akiz anormallikler sayılabilir.
Tipik presentasyon 10 ve 30 yaşları arasında şu şekillerde olabilir:
A) Ellerde güçsüzlük ve nörotrofik ülserasyon
B) Bir ya da her iki kolda ısıya ya da ağrılı uyaranlara karşı dissosiye his kaybi ile birlikte yanıcı tarzda omuz ağrısı ve el eklemlerinde ağrısız destrüksiyon
C) C5 seviyesinin uzerinde bulunan servikal lezyonlar rotatuar nistagmusa, vertigoya, Horner sendromuna ve ataksiye neden olabilir. Sirengobulbinin en erken bulguları yüzde hissiyat kaybı, disfaji ve disfoni olabilir.
Araştırma myelografi, bilgisayarli tomografi ya da MRI ile yapılır. Tedavi kraniovertebral bileşim noktasında cerrahi dekompresyon ile birlikte sekonder hidrosefalus gelişminin engellenmesidir.
S241- Reflu esofajitini tarif ediniz ve predispozan faktorleri özetleyiniz.
Y241- Gastrik sivilarin alt esofagusa regurjitasyonu ve bunun neticesinde burada bulunan yassı epitelin hasar görmesidir. Reflü intermittan ya da persistan olabilir. Reflü nedenleri arasında şu faktörler sayılabilir:
A) Konjenital ya da akiz nedeler ile esofagus alt sfinkerinin yetersizliği:
a- Anatomik (skleroderma)
b- Fizyolojik (sigara kullanımı)
B) Karın içi basıncının artması (gebelik)
C) Hiatus hernisi (sliding)
D) Yag infiltrasyonunun fundo-esofageal açının kaybına neden oldugu şişmanlık
E) Şişmanlık
S242- Motor nöron hastalıklarinin bulgularını anlatınız.
Y242- Bu hastalıklar medulladaki ön boynuz hücrelerinin, kortikospinal ve motor nukleusların progressif dejenerasyonu ile karakterizedir. Motor sistemin tüm bölümlerinin tutulabilmesine karşılık hastalık her hangi bir kısımda ortaya çıkabilir. Hastalığın en sik karşılaşılan presentasyonu alt ekstremitelerde spatisite ile birlikte üst ekstremitelerde erime seklinde olabilmesine karsilik bas-boyun bolgesinde ortaya çıkabilen pseudobulber, bulber ya da progressif bulber palsi hastaliğin bir bulgusu olabilir. Hastalığın etyolojisi bilinmemektedir. Ierleme kaçıınılmazdir ve tedavi hastalığın ilerlemesini engellemez. Hastalık erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülür ve genellikle ileri yaşların bir hastalığı olarak bilinir. Teşhis konulduktan sonra sürvi genellikle 3-4 yıldır ve hastalığın prevelansı 100.000 doğumda 5`tir.
Hastalığın presentasyonu genellikle sinsidir ve hastalıktan hissi bulguların olmadığı kas erimesi ve fassikulasyon olguları ile karşılaşıldığı zaman şüphelenilir. Klinik tanı EMG ve kas biopsisi ile desteklenir. Tedavinin temeli destekleyici tedavidir. Cerrahi ısrarcı aspirasyonlar için düşünülebilir.
S243- Larenksin supraglottik karsinomunun TNM sınıflamasının T kısmını anlatınız.
Y243- Tis: Karsinoma in situ
T0: Primer tümör belirtisi yok
TX: Primer tumor tanısı için gerekli olan minimun gereksinimler karşılanmamıştır.
T1a: Tümör epiglotun larengeal yüzünde ya da ariepiglottik kıvrımda ya da ventrikuler kavitede ya da ventrikuler bandda sınırlıdır.
T1b: Tümör epiglotu tutmuş ve ventrikuler kavitelere ya da bandlara ilerliyor.
T2: Tümör komşu bölgelere ya da glottise fiksasyon yapmadan ilerliyor.
T3: Tümör larenks içinde sınırlı fakat kord fiksasyonu ve/veya diğer derin invasyon bulguları mevcut.
T4: Tümör larenks dışına taşmış.
S244- Oral ülserasyon nedenlerini sıralayınız.
Y244- A) Idiopatik:
a- Rekürren aftlar (% 95)
- Major
- Herpetiform
b- Eroziv liken planus
B) Travma:
a- Dental ulser
b- Yanak ısırma
C) Neoplastik:
a- Squamoz
b- Diğerleri
D) Infektif:
a- Akut ülseratif gingivostomatit (Vincent`s)
b- Infeksiyoz mononukleoz
c- Tbc
d- Sfiliz
e- AIDS
E) Sistemik hastalıklar ile birlikte:
a- Nötropeni
b- Anemi
c- Behçet hastalığı
d- Lösemi
e- Agranulositoz
f- SLE ve diğer konnektif doku hastalıkları
g- Crohn hastalığı
F) Büllöz lezyonlardan kaynaklanan (presentasyon esnasinda ülsere):
a- Herediter (epidermolysis bülloza)
b- Infektif (herpes, coxsackie)
c- Idiopatik (eritema multiforme, pemfigus, pemfigoid, büllöz liken planus)
d- Yanıklar
S245- Makroglossi nedenlerini sayınız.
Y245- A) Submandibuler bölge hastalıklarına bağlı olarak dil lenfatiklerinde obstrüksiyon
B) Hemanjiom
C) Miksodem
D) Akromegali
E) Amiloid
F) Kistler
G) Aktinomikoz
H) von Gierke hastalığı
I) Dil tümörleri
J) Anjionorotik ödem
K) Down`s sendromu
L) Pierre Robin sendromu (relatif makroglossi)
S246- Pseudobulber plasi bulgularını anlatınız.
Y246- Bu hastalıkta bulber nukleusları selektif olarak tutan spatik paralizi mevcuttur. En sık karşılaşılan neden serebrovasküler aksidandır. Diğer olasılıklar arasında multipl skleroz, neoplazi ve motor nöron hastalıkları sayılabilir. Beyin sapının yüksek bölümlerinde piramidal liflerin dejenerasyonu vardır. Kraniyal sinir nukleuslarının beynin her iki hemisferinin üst motor noronları tarafından zengin bir şekilde bilateral innervasyonlarından dolayı piramidal traktusun unilateral lezyonları kranial sinirin innerve ettiği bölgelerde müphem ve geçici belirtilere neden olur (yüz kasları hariç). Bilateral lezyonlarda genellikle yutma, çiğneme ve konuşma kaslarında nerdeyse komplet paralizi mevcuttur. Hastalığın etkileri bulber palsiye benzer fakat kas erimesi ve fassikulasyonlar olmaz. Dilin hareketleri yavaştır. Konuşma monoton bir tabiattadır ve ara sıra sürçer. Yüz immobildir ve fasyal emosyonel yanıtlar aşırı, uygunsuz ve kontrol edilemez olmasına karşılık anlamsızdir. Yürüme bozulabilir. Ölümüun en sık nedeni inhalasyon pnömonisidir. Alt solunum yollarını korumak amacıyla bazı olgularda cerrahi (krikofarengeal myotomi, epiglottopeksi ve hatta total larenjektomi) uygulanabilmesine karşılık bu hastalığın küratif tedavisi yoktur.
S247- Farengel bölge infeksiyonlarının yayılma yollarını anlatınız
Y247- A) Fasyalar arasında bulunan planlar yoluyla kafa tabanından üst mediastine
B) Son dört kranial siniri ya da büyük damarları izleyerek kafa içine
C) Paraesofageal bölge ve mediastin içine. Teorik olarak infeksiyon orta hattı geçmez.
S248- Ikinci arkus (servikofarengeal) fistülün izlediği yolu anlatınız.
Y248- Internal açiılım genellikle supratonsiller fossada ya da posterior fausyal plikanın hemen üst kısmındadır. Fistül traktusu inferiora doğru giderken internal ve eksternal karotis arterlerinin arasından, hipogloss ve glossofarengeal sinirlerin süperfisyalinden fakat digastrik kasın posterior karnının derininden geçer. Açılım noktası sternokleidomastoid kasın alt ve orta 1/3 kısımlarının bileşim noktalarının ön kenarındadır.
S249- Horner`s sendromu nedir?
Y249- Servikal sempatik sinirlerin paralizisi neticesinde ipsilateral gözde ptosis, miyosis, anhidroz ve belirgin enoftalmi mevcuttur.
S250- Akut epiglottit ve larengotrakeit bulgularini karsilastiriniz.
Y250-
|
LARENGOTRAKEIT |
EPIGLOTTIT |
Yaş |
6 ay - 3 yaş |
3 yaş - 7 yaş |
Orgaizma |
virüs |
H.influenza |
Yeni ÜSYE |
sık |
daha nadir |
Başlangıç |
günler |
saatler / ani |
Ates |
orta |
toksik |
Vücut ısısı |
normal / orta |
yüksek |
Disfaji |
nadir |
salyalı |
Stridor |
belirgin |
yumuşak (stertor) |
Postur |
tercih yok |
ileri doğru oturur |
Lökosit |
yükselmez |
nötofili |
Kan kültürü |
negatif |
pozitif |
S251- 40 yasındaki bir erkek hastada karotis cisim tümörünü nasıl araştırırsınız ve tanısını nasıl koyarsınız?
Y251- A) Karotis anjiografisi seçilmesi gerekli olan araştırma yöntemidir. Karakteristik bulgular arasında internal karotis arterini laterale iten ve internal ve eksternal karotis arterlerinin arasını bifurkasyon hizasında genişleten yumurtavari bir kitlenin görülmesi sayılabilir.
B) Üriner vanil madellik asit ürünleri sekretuar karotis cisim tümörlerinin ve feokromositoma gibi assosiye sekretuar paragangliomaların tanısında kullanılır.
S252- Uyku apne sendromunu tanımlayınız.
Y252- Uyku apnesi sendromu uyku esnasında tekrarlayıcı bir şekilde üst solunum yolları obstrüksiyonu ile karakterizedir. Sedate edilmemiş 7 saatlik bir uyku esnasında hem REM hem de non-REM dönemlerinde en az 30 apnelik episodlar ortaya çıkar. Eğer apne prematürelerde 20 saniyeden uzun sürüyorsa, infantlarda 30 saniyeden uzun sürüyorsa ve erişkinlerde ise 10 saniyeden uzun sürüyorsa patolojik olarak kabul edilir.
S253- Bir çocukta retrofarengeal bir abse hangi yolla drene edilmelidir? Neden?
Y253- Retrofarengeal bir abse ağız içinden drene edilmelidir çünkü lezyon için uygulanacak olan eksternal bir yaklaşım infeksiyonun boyun doku planları içinde yayılmasına neden olabilir.
S254- Hangi dudak karsinomdan daha fazla etkilenir?
Y254- Olguların yaklaşık % 90’ından daha fazlasında alt dudak etkilenir.
S255- Ranula nedir ve tedavisi nasıl yapılır?
Y255- Ranula ağız tabanında bulunan ve submandibüler veya sublingual duktuslardan ya da mukus bezlerinden kaynaklanabilen bir retansiyon kistidir. Etkili tedavisi genellikle marsupializasyondur fakat bazen sublingual bezi de çıkarmak gerekli olabilir.
S256- Uyku apnesi nedenlerini sıralayınız.
Y256- A) Periferik / obstrüktif:
a- Büyümüş tonsiller ve adenoidler
b- Nasal obstrüksiyon (deviye nasal septum, nasal tamponlar)
c- Nasofarengeal anomaliler (stenoz ya da yetmezlik)
d- Farengeal obstrüksiyon (lingual tonsil, valleküler kist, şişmanlık, miksödem, akromegali gibi farengeal duvarlarda anormal depozitler)
e- Larengeal obstrüksiyon (webler, polip, kist)
f- Kraniofasyal anomaliler (Treacher Collin’s, Pierre Robin)
B) Merkezi:
a- Yüksek irtifa
b- Ensefalit
c- Beyin sapı hastalıkları
d- Miksödem
e- Supratentorial kitleler
f- Konjestif kalp yetersizliği
C) Bazı olgularda hem merkezi hem de periferik komponentler mevcut olabilir.
S257-Akut tonsillit komplikasyonlarını sıralayınız
Y257- A) Lokal : -Kronik tonsillit
-Quinsy
-Parafarengeal abse
-Suppüratif servikal adenit
-Akut suppüratif otitis media
B) Özellikle A grubu hemolitik Streptokolara bağlı olarak gelişen sistemik komplikasyonlar :
-Romatizmal ateş
-Akut glomerulonefrit
-Korea
-Subakut bakteriyel endokardit
S258- Brankial kistin ince iğne aspirasyon biopsisi bulguları nelerdir ?
Y258- Genellikle kolesterol kristalleri içeren koyu çilek renkli bir sıvı aspire edilir. Başarılı bir şekilde aspire edilirse kist duvarının epitelinin aralarına lenfoid dokunun dağılmış olduğu kerantinize yassı epitel olduğu görülür.
S259- Oral kavite habasetleriyle ilgili olan etyolojik faktörler nelerdir ?
Y259- A) Sigara kullanımı alt dudak yassı epitel hücreli karsinomu ile ilgilidir.
B) Tütsü
C) Baharat
D) Sifiliz
E) Irritasyona neden olan iyi yerleşmemiş takma dişler veya keskin diş kenarı
F) Güneş ışını özellikle dudak karsinomuna yol açar
S260- Patterson-Brown Kelly sendromunun tanısını desteklemek amacıyla yapılan belli başlı incelemer nelerdir ?
Y260- A) Tam kan sayımı hipokrom mikrositik anemiyi ortaya çıkarabilir.
B) Baryumlu esofagus grafisi anterior esofageal webleri ortaya çıkarabilir.
C) Endoskopi selim webleri ortaya koyar.
S261-Inatçı aspirasyonu olan bir hastaya tedavi olarak ne önerilebilir ?
Y261- A) Nasogastirik tüp. Bu geçici bir çözümdür ve hastanın beslenmesi bu tüp sayesinde yapılabilir. Tükrük inhalas-
yonu ve tüpe bağlı komplikasyonlar sorun yaratabilir.
B) Kaflı trakeotomi kanülü ya da nasogastirik tüp kısa dönemde faydalıdır fakat komplikasyonları nedeniyle uzun dönem için uygun değildirler.
C) Vokal kordlara teflon injeksiyonu. Bu yöntemin yüksek vagal paralizi tedavisinde yeri vardır fakat çok etkili değildir.
D) Krikofarengeal myotomi
E) Tükrük sekresyonunu azaltmak amacıyla bilateral korda timpani ya da timpanik sinirlerin kesilmesi
F) Gastrosromi
G) Larenksin ve trakeanın birinci trakeal halka seviyelerinde kapatılarak ayrılması ve kalıcı trakeostomi yapılması
H) Epiglottopeksi
I) Vokal kordların birbirine dikilmesi ve kalıcı trakeostomi yapılması
J) Trakeoesofarengeal anostomoz ve kalıcı trakeostomi yapılması
K) Total larenjektomi
S262- Quinsy hastalığı için yapılan abse tonsillektomisinin avantajlarını ve dezavantajlarını sayınız
Y262- Avantajlar :
A) Quinsi’yi drene etmek için gereken insizyona gerek kalmaz.
B) Tonsillektomi için aradan geçecek zamanın önüne geçer.
C) Alt lobun arkasında lokalize olmuş olan pürülasyonun drene olmasını sağlar.
D) Tonsil ve kapsülü arasında daha az bağlantılar kalır.
Dezavantajlar :
A) Anestezi indüksiyonu esnasında absenin rüptürü ve inhalasyonu
B) Kontrlateral tonsillektomiden aşırı kanama
C) Açık doku planları arasında infeksiyon yayılabilir.
S263- Dilin 2/3 ön kısmının karsinomlarının yerleşme bölgeleri bakımından yüzde olarak nipsi sıklıkları nedir ?
Y263- A) Lateral sınır : % 90
B) Tip : % 5
C) Dorsum : % 5
S264- Histerik afoninin klinik bulguları nelerdir ?
Y264- Larengeal adduktor kasların fonasyon esnasında ortaya çıkan bu fonksiyonel paralizisi genellikle emosyonel olarak dengesiz olan bireylerde (en sık genç kadınlarda) görülür. Afoni bazen komplettir fakat daha sık olarak ses fısıltı şeklinde çıkacak kadar kısılır. Başlangıç ve düzelme genellikle anidir. Indirekt larengoskopik muayenede gözlenen karakteristik bulgu normal öksürük ile glottis kapanırken hastadan fonasyon istenmesi durumunda kordların kapanmamasıdır.
S265-Atrofik larenjit tedavisini özetleyiniz
Y265- A) Burun ve farenksin ilgili atrofik durumlarının kontrolü
B) Sinüs hastalıkları, sigara ya da tozlu atrosfer gibi irritatif faktörlerin tedavisi
C) Buhar ya da mentol inhalasyonu ile ya da % 8.4’lük sodium bicarbonate veya % 0.15’lik benzdyamine hydrochloride larengeal spreyler ile krutların yumuşatıl- ması ve temizlenmesi
S266- Vincent’s anginasında etken organizma olduklarına inanılan mikroorganizmalar nelerdir ?
Y266- Bulunan sinerjistik organizmalar Spirochaete denticola ve gram (-) fusiform basillerdir. Bazı kaynaklar başlangıç olarak viral bir infeksiyonun predispozan bir etki yarattığını idda ederler.
S267- Sleep apne sendromu olduğundan şüphelendiğimiz bir hastayı nasıl incelersiniz ?
Y267- A) Kor pulmonalenin EKG ve radyolojik bulguları
B) Polisommografi :
-Göz hareketlerinin elektronistagmografik kaydı
-EEG
-Göğüs ve diafragmanın stress ölçümleri
-Hava akımının Kaydetmek için göğüs mikrofonu
-Disritmiler için devamlı EKG
-Transkütane PO2 monitorizasyonu
S268- Boyunda soğuk abse görülmesi olasılığı hangi grup hastalarda en yüksektir ?
Y268- A) Immunsuppresyonu olanlar
B) Diabetikler
C) Beyaz ırk olmayan ve non-mongol ırklar
D) Yaşlılar
S269- Yapılan glottik bir biopsinin histolojik incelemesi sonucu in situ karsinom gelmiştir.Bundan sonra izlenecek en iyi tedavi yöntemi nedir?
Y269- Bir çok cerrahın tevsiye edeceği ve uygulanacağı gibi hasta vokal kordun mikrolarengoskopik strippingi yapılmalı ve biopsi ile hastanın tamamen eksize edildiğine ve daha fazla invaziv bir oluşumunun olmadığına emin olunmalıdır. Biopsi materyalinin invaziv hastalığı olmadığına emin olduktan sonra düzenli takipler yapılmalıdır.
S270- Farengeal poş semptomları nelerdir ?
Y270- Farengeal poş semptomları genellikle uzun sürelü disfaji hazmedilmemiş yemeklerin regürjitasyonu ve halitosistir. Poşun distansiyonu rahatsızlığa neden olabilir. Yemek yemek zamanla daha uzun süre almaya başlar. Boyunda sol tarafta bir şişlik olup bu şişlik dışarıdan bası üzerine geğirti ile boşalabilir. Aspirasyona bağlı olarak gelişen öksürük ve kilo kaybı diğer sık görülen semptomlardır.
S271- Indirekt larengoskopik muayenede görülen krikofarengeus seviyesinin üzerinde tükrük göllenmesinin önemi nedir ?
Y271- Bu Jackson’s belirtisidir ve genellikle şiddetli disfaji veya afaji ile birlikte görülür. Şu sebeplerden dolayı gelişen obstrüksiyona bağlı olarak gözlenir :
A) Intresek, mural veya ekstrensek kitle ya da yabancı cisim
B) Motor nöron hastalığı gibi her hangi bir nedenle oluşan nöromusküler inkoordinasyon
C) Kandidiazis gibi farenksin ya da esofagusun akut ağrılı inflammatuar ya da infektif hastalıkları
S272- Radyolojik incelemede görülen hiperinfle olmuş bir bir akciğer ile neyi bağdaştırırsınız ?
Y272- Bu bir obstrüktif amfizem belirtisidir ve genellikle yabancı cisim gibi ana bronştaki bir patolojinin neden olduğu “ball-valve” etkisine bağlı olarak ortaya çıkar.
S273- Esofagusun akut spontan rüptürünün tedavisini anlatınız
Y273- A) Ressüsitasyon
B) Gastrograffin ile esofagus grafisi
C) Mediastinal ve plevral drenler yerleştirmek için torakotomi. Sadece esofagus duvarı suturleri tutulabilirse primer tamir yapılmalıdır.Bu genellikle sadece ilk 24
saat içinde yapılabilir.
D) Uygun ve yeterli miktarlarda sistemik antibiotikler
E) Tercihen feeding jejunostomi yolu ile nutrüsyonel destek
S274-Selim larengeal tümörleri sınıflandırınız
Y274- A) Epitelyal tümörler : papillom (tek ya da multipl juvenil)
B) Konnektif doku tümörleri : fibrom, kondrom, anjiom, lipom, rabdomyom, leiyo, myom, granüler hücreli myoblastom
C) Non-spesifik : entübasyon granulomu, ektopik dokuda tükrük tümörleri, amiloid polipoid dejenerasyon, larengeal kistler
S275- Larenjitleri sınıflandırınız
Y275- Akut :
A) Infektif: Balteriyel ve viral
B) Non-infektif: Sesin kötü kullanımı, travma, kimyasal, termal, radyoterapi, allerji
Kronik :
A) Infektif: Tbc, sifiliz, lupus, lepra, sklerom, fungal
B) Non-infektif (spesifik): Sarkoidoz, wegener, romatoid artrit, skleroderma pemfigus, amiloid, larengeal eklem artropatileri
C) Non-infektif (non-spesifik): Hiperplazisiz, hiperplazili (kontakt pakidermi, interaritenoid pakidermi, dairesel epidermal hiperplazi)
D) Sınıflandırılamayan: Vokal polipler, polipoid dejenerasyon, disfonia plikae ventrikülaris, vokal nodüller, atrofik hastalıklar
S276- Akut larenjit tedavisini anlatınız
Y276- A) Ses istirahati
B) Buhar inhalasyonu
C) Dinlendirici spreyler, pastiller
D) Boyuna sıcak uygulanması
E) Öksürük kesiciler
F) Istirahat
G) Dumanlı ve tozlu atmosferlerden, alkolden ve sigaradan uzak durulması
H) Eğer infeksiyon mevcut ise sistemik antibiotikler
S277- Kronik larenjite neden olan etyolojik etmenleri anlatınız
Y277- A) Hatalı ses üretilmesi
B) Diş, tonsil ya da sinüslerdeki infeksiyonlar
C) Alkol ya da tütünün aşırı kullanılması
D) Toz ya da irritan kokular
E) Akut larenjitin inkomplet resolüsyonu
F) Ağızdan solunum
S278- Esofagus varislerinin klinik bulgularını anlatınız
Y278- Presentasyon hematemez, melana ya da anemi ile olabilir. Siroz ya da karaciğer yetersizliği bulguları ortaya çıkarabilir. Esofagoskopi esnasında distal esofagusta büyük submukozal mavi genişlemiş venler görülür. Pıhtı ya da aktif kanama görülebilir.
S279- Larenkse direkt darbe almış bir insanın tedavisini anlatınız.
Y279- Yapılması gereken önemli şey kısıtlanmış havayolunun güvenliğinin sağlanmasıdır.
A) Anamnez: Darbeden şüphelenilmesi çok önemlidir. Dispne, disfaji ve ağrı bulunabilir.
B) Muayene:
- Normal boyun konturlarının kaybını ve cerrahi amfizemi belirlemek için eksternal palpasyon. Larengeal krepitasyonun kaybı retrofarengeal bir hematoma dalalet edebilir.
- Indirekt larengoskopi ve nasendoskopi ödemli hemorajik artitenoidleri, mukozal yırtıkları ve disorganize vokal kordları ortaya çıkarabilir.
C) Incelemeler: Radyografi ile larengeal şişlik, amfizem ve tiroid ve hyoid kemiklerin fraktürlerinin tabiatları belirlenebilir. Internal disorganizasyon şüphesi
varsa direkt larengoskopi uygulanmalıdır.
D) Tedavi: Eğer travma orta dereceli ise humidifikasyon, oksijen ve steroid tedavisi ile hastanın
hastanede gözlenmesi uygundur. Eğer travma daha ağır gerçekleşmiş ise cerrahi eksplorasyon gerekir. Operas-
yonun prensipleri şunlardır :
-Hava pasajının güvenliği trakeostomi ile sağlanmalıdır.
-Tamir için eksplorasyon ve fraktürlerin redüksiyonları yapılmalıdır.
-Mukoza ve yumuşak dokular eski pozisyonlarına suture edilmelidirler.
-Eğer tiroid kartilaj zedelenmiş ise solid bir stent yerleştirilmelidir.
-Larenks içinde web gelişim riski varsa McNaught desteği yerleştirilmelidir.
S280- Süperior larengeal sinir palsisinin klinik bulgularını anlatınız
Y280- Hastanın sesi güçsüzdür ve özellikle sıvıların yutulması esnasında öksürük atakları olabilir. Indirekt larengoskopi esnasında normal kordun daha altında yerleşmiş daha uzun bir vokal kord gözlenir. Etkilenmiş tarafta dalgalı, titreşik bir görünüm olabilir.
S281- Esofagusta sıkışmış bir yabancı cismin neden olabileceği komplikasyonları sıralayınız
Y281- A) Disfaji ve esofageal obstrüksiyon
B) Paraesofageal amfizem, sellülit ya da boyun absesi
C) Mediastinel amfizem , mediastinit ya da lokalize abse
D) Pnömotoraks, pnömoni ya da amfizem
E) Larengeal ödem
F) Trekeal kompressyon
G) Septisemi
H) Aort rüptürü
I) Striktür
J) Trekeo-esofageal fistül
S282- Globus farengisin ayırıcı tanısı nedir ?
Y282- A) Krikofarengeal spasm B) Servikal osteofit
C) Farengeal poş D) Hipofarengeal karsinom E) Tiroid adenomu F) Yabancı cisim
G) Reflü esofajit
S283- Lingual tiroidi olan bir hastanın incelenmesi nasıl yapılır ?
Y283- A) Tanıyı kesinleştirmek için ve fonksiyon gören tüm tiroid dokularını belirlemek için tiroid sintigrafisi çekilmelidir.
B) Tiroid fonksiyon testleri
C) Daha ileri klinik incelemeler hastanın klinik durumuna göre ve şunları içerebilir :
-Genel anestezi için hazırlık
-Eğer hava yolu kısıtlanmasında şüpheleniliyorsa lateral yumuşak doku boyun radyografileri çekilmelidir.
-Otoantikor çalışmaları
-Özellikle gebelikte boyun ultrasonografisi
S284- Basit bir disfajisi ve otaljisi bulunan bir hastanın klinik açıdan önemi nedir ?
Y283- Normal bir kulakta gözlenen unilateral otalji müphem farengeal semptomlar ile birlikte olduğu zaman akla hipofarengeal ya da larengeal bir patoloji getirmelidir. Çekilen baryumlu esofagografi ve klinik muayene normal olsa dahi hastaya rijid endoskopi uygulanmalıdır.
S285- Larengeal entübasyon granülomunun etyolojisini, semptomlarını ve belirtilerini kabaca açıklayınız
Y285- Entübasyon hasarı en çok kaba entübasyonu, uzamış entübasyonu ve çok büyük tüp kullanımı takiben oluşur. Ses kısıklığı, boğaz ağrısı ve bazen dispne ortaya çıkan semptomlardır. Indirekt larengoskopide prosessus vokalisler üzerinde ve ayrıca vokal kordların posterior uçları üzerinde kırmızı granülasyon dokusu gözlenir. Olguların yarısından fazlasında granülasyon dokusu bilateraldir. Insidans oranı 4 kadına karşılık 1 erkektir.
S286- Larenjektomili bir hastanın esofagus sesini nasıl çıkardığını açıklayınız.
Y286- Hasta havayı farengoesofageal sfinkterin alt kısmına inhale eder (injekte eder) ve daha sonra bu havayı neoglottis olarak titreşen krikofarengeus ve inferior konstriktör kaslar arasından dışarı üfler. Daha sonra dil, damak ve farenks konuşmayı oluştururlar.
S287- Disfoni nedenlerini sınıflandırınız
Y287- A) Organik :
- Nörolojik : sinir palsisi, bulber palsi
- Endokrin : hipotiroidsm
- Sesin kötü kullanılması : vokal nodüller, kontakt ülserler
- Yeni oluşumlar : Selim polipler, habis tümörler
- Cerrahi sonrası : larengofissür
- Düşük dansiteli gazların solunması : heliox
B) Fonksiyonel
S288- ”Yassı epitelin pseudoepitelyamatöz hiperplazisi” olarak gelen bir histopatoloji raporunun klinik önemi nedir ?
Y288- Bu granüler hücreli myoblastomun histolojik raporudur. Bu tümör en sık dilde arasıra da larenkste ortaya çıkar. Hiç bir habis potansiyeli olmayan selim bir tümördür ve yassı epitel hücreli karsinom ile hiç bir ilişkisi yoktur. Kas liflerinin dejenerasyonu sonucunda ortaya çıkar.
S289- Mandibula fraktürünün klinik bulguları nelerdir ?
Y289- A) Dental maloklüzyon
B) Çenenin hareketleri esnasında ağrı ya da trismus
C) Ağız tabanında şişme, ekimoz ya da laserasyonlar
D) Eksternal ya da intraoral muayenede palpabl fraktür hattı
E) Mental sinir distrübüsyonunda kütane anestezi
S290- Yegane bulgusu ince iğne aspirasyon biopsisi sonrasında boyunda metastatik epidermoid karsinom nodülü olan bir hastanın klinik araştırılması nasıl yapılır ?
Y290- A) Rastlanan her anormallik için full klinik ve KBB muayenesi. Rutin adrar tahlili, fekal okült kanın
muayenesi ve göğüs röntgenogramı
B) Üst solunum yollarının endoskopisi, bronkoskopi ve esofagoskopi. Rastlanan her şüpheli dokudan biopsi alınmasının yanında nasofarenksten (Rosenmüller fossasından), aynı taraftaki dil kökünden ve ipsilateral tonsilden elektif kör biopsiler alınmalıdır.
S291- Disfaji lusoria nedir ?
Y291- Bu esofagus üzerine bası yapan aberran büyük damarların yol açtığı disfajidir.
S292- Disfajinin araştırılması nasıl yapılır ?
Y292- A) Öksürük, katılma ya da çift yutkunmanın araştırılması için suyun test olarak içirilmesi
B) Tam kan sayımı, elektrolitler ve demir metabolizması testleri
C) Radyoloji : -göğüs röntgeni
-lateral boyun yumuşak doku grafisi
-baryum grafisi ya da floroskopisi
D) Endoskopi :Bu daima dinamik radyolojik incelemelerden sonra yapılmalıdır. Üst aerodigestif traktus için rijid endoskoplar uygunken alt esofagus için fleksibl gastrpesofagoskoplar daha güvenlidir.
E) Diğerleri :
-görülen bir lezyondan alınacak biopsi
-nasendoskopi
-eksfolyatif sitoloji
-aspiratların mikrobiolojik kültürleri
-nörolojik fonksiyon testleri
-sifiliz serolojisi
S293- Durham’ın istakoz kuyruğu trakeostomi tüpü ne zaman kullanılır?
Y293- Bu fleksibl tüp trakeostomi traktusunun uzun ve kıvrımlı olduğu durumlarda (ör : büyük bir anaplastik tiroid karsinomu için yapılan trakeostomi) çok faydalıdır.
S294- Larenks perikondritinin nedenlerini sıralayınız
Y294- A) Inflammasyon : tbc, difteri, akut bakteriyel larenjit, tifo sifiliz, boyun infeksiyonundan yayılma, otoimmun
B) Travma :açık yaralar, yabancı cisimler, yüksek trakeostomi ensizyonları, radyoterapi
C) Sekonder infeksiyon gelişen neoplasi
S295- T2 larengeal tümör nedeniyle radyoterapi yapılan bir hastada persistan larengeal ödem ve ağrı mevcuttur. Hasta 65 yaşındadır ve bunun dışında bütünüyle sağlıklıdır. Nodal ya da metastatik hastalıklarla ilgili hiç bir belirti yoktur. Yapılacak tedaviyi düzenleyiniz
Y295- Bu hastada perikondrit gelişmiştir. Esas önemli olan problem ödemi persistan tümörü gizleyip gizlemediğidir. Tümörü belirlemek için derin biopsilere ihtiyaç duyulur ve bu da perikondritin kötüleşmesine neden olur. Biopsiden önce uzun dönem antibiotik tedavisi, steroidler ve muhtemelen diüretiklere ihtiyaç duyulur. Eğer radyoterapiden 6 ay sonradan larenks hala ödemliyse alınan biopsiler negatif olsa dahi total larenjektomi ciddi ciddi düşünülmelidir. Larenkste residüel tümör nbulunma ihtimali çok yüksektir.
S296- Parotis bezinin kendi hastalıklarını saymazsak parotis bezi bölgesinde ortaya çıkan bir şişliğin ayrıcı tanısını sıralayınız
Y296- A) Infektif ya da neoplastik LAP B) Kist sebase
C) Primer kemik tümörleri D) Sarkom
E) Lipom F) Nöral tümörler
G) Kistik higroma H) Hemanjiom
J) Kist hidatik K) Abse
L) Dental kist M) Brankial kist
N) Masseter hipertrofisi O) Mastoidit
P) Anevrizma Fasyal ven trombozu Q) Masseter
R) Kanatlı mandibula myxoması
S297- Anjionörotik ödemin acil tedavisi nedir ?
Y297- A) Chlorpheniramine maleate 4mg. IM
B) Hydrocortisone 100 mg IV
C) Adrenaline 1 :1000 0.2-0.5 ml
D) Gerek duyulursa entübasyon
S298- Taş neden parotis bezinden daha ziyade submandibuler bezde bulunur ?
Y298- A) Kalsiyum ve müsin konsantrasyonları submandibüler tükrükte daha yüksektir
B) Submandibüler duktus daha büyüktür.
C) Taşın oluşumu için bir çekirdek teşkil eden debris ağız lateral duvarından ziyade tabanında birikir.
S299- Blom-Singer valvülünden kaynaklanan komplikasyonlar nelerdir?
Y299- A) Fistülün inflammasyonu
B) Kullanmaya bağlı olarak fistülün kapanması
C) Protezin yerleştirilmesinden hastanın faydalanamaması
D) Esofagus duvarına değen ve rahatsızlığa neden olan çok uzun protez
E) Fistül lümenin açık kalmasını sağlayamayan çok kısa protez
F) Manipülasyon esnasında protezin aspire edilmesi
S300- Taun testi nedir ?
Y300- Larenjektomize bir hastanın üst esofagusuna nasogastirik bir tüp yerleştirilir. Hava enjekte edilir ve dha sonra esofagus sesini çıkarmak için hasta tarafından kullanılır. Bu test hastanın Blom-Singer valvülünden faydalanıp faydalanmayacağını tahmin etmek amacıyla uygulanır.
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır. Copyright 2015 - 2022 Tüm hakları saklıdır.ismetaslan.com.tr | Web Tasarım CMS Bilişim