S1- Dış kulak yolunun hissi innervasyonunu açıklayınız
Y1- Sayvanın hissi innervasyonu N. auricularis magnus (C2 ve C3) ile N. occipitalis minor (C2) sinirleri ile sağlanır. Mecranın ön bölümü trigeminal sinirin auriculotemporal dalı ile innerve olurken posterior bölümü ise vagal sinirin auriculer dalı ile innerve olur.
S2-Vestibüler nistagmusu tanımlayınız
Y2- Vestibüler nistagmus ritmik bir göz hareketidir. Yavaş bir labirentin komponent ve daha hızlı olan korrektif serebral komponent olmak üzere genellikle iki komponenetten oluşur. Nistagmus hızlı komponentin yönüne göre isimlendirilir.
S3- Laser neyin akronimidir ?
Y3- Light Amplification Stimulated Emission of Radiation.
S4- Konuşmanın geçikmeli gelişiminin nedenlerini özetleyiniz.
Y4- A) Familyal özellik,
B) Mental subnormalite,
C) Sağırlık,
D) Otism,
E) Ikizler,
F) Açıklanamayan gecikme,
G) Çevresel faktörler,
H) Verbal stimulasyon eksikliği
S5- BERA ölçümlerinde ortaya çıkan 5 dalganın orijinlerini açıklayınız
Y5- Birinci dalga kokleer sinir liflerinden , ikinci dalga ise kokleer nukleustan kaynaklanır. Üçüncü dalga superior oliver nukleusta ortaya çıkarken, dördüncü ve beşinci dalgalar inferior kollikustan kaynaklanır.
S6- Lupus vulgarise neden olan etken organizma nedir ?
Y6- Mycobacterium tuberculosis.
S7- Timpan kavitenin ön duvarında 4 adet açıklık vardır. Bunlar nelerdir?
Y7- A) Içinden korda timpaninin geçtiği Hugier kanalı (petrotimpanik fissürün medial ucu)
B) Östaki tüpünün timpanik orifisi
C) Tensor timpani kasının kanalı
D) Timpanik arteri ve maleusun anterior ligamanını içeren petrotimpanik fissür (Glasserian fissürü)
S8- Etmoid sinüslerin gelişimini tanımlayınız.
Y8- Bütün paranasal sinüsler nasal fossadan mukus membran çıkıntıları şeklinde gelişirler ve fetal yaşamın 4. ayında belirginleşirler. Doğumda 2 ya da 3 adet etmoid hava hücresi mevcuttur ve çocukluk çağı esnasında etraftaki gelişen kemiklerde daha fazla sayıda havalı hücreler oluşur.
S9- Beyin-omurilik sıvısının dolaşımını tanımlayınız.
Y9- BOS temel olarak lateral ventriküllerdeki koroid pleksuslardan salgılanır ve interventriküler foremen (Munro9 vasıtasıyla 3. ventriküle geçer. Buradan Aquaductus Sylviii yolu ile 4. ventriküle, buradan da median foramen (Magendie) ve lateral foramen (Luschka) vasıtasıyla cisterna magna’ya boşalır. BOS’un bir kısmı cisternada spinal subaraknoid alana geçer fakat sıvının büyük bir bölümü cisterna ambiensler vasıtasıyla serebral subaraknoid alana geçer. Absorbsiyon araknoid villiler vasıtasıyla saggital sinüse olur.
S10- Cheyne-Stokes solunumu nedir ?
Y10- Artan derinlik ve frekanstaki bir seri solunum sonrası gelişen ve 1 dakika kadar sürebilen apne ve bunun neticesinde biriken karbondiaksitin yetmezlikteki respiratuar merkezi tekrar stimüle etmesidir.
S11- ”Distrofik kalsifikasyon” terimini tanımlayınız.
Y11- Kalsiyum metobolizmasında genel bir bozukluk olmadan oluşan yumuşak dokuların kalsifikasyonudur. Bir örneği timpansklerozdur.
S12- ”Kist” terimini tanımlayınız
Y12- Kist, epiteyal hücrelerle döşenmiş ve içinde sıvı bulunan böşluk anlamına gelir. Epitelyal döşeme neoplastik değildir.
S13- Parotis bezinin sinirsel innervasyonu nedir ?
Y13- Otik gangliondan menşey alan postganglionik sekretomotor lifler parotis bezine auriculotemporal sinir boyunca ulaşır. Preganglionik lifler ise medulladaki nucleus salivatiorius inferior’dan kaynaklanır. Bu preganglionik lifler otik gangliona IX. kraniyal sinir, burun timpanik dalı, timpanik pleksus ve N petrosus minus vasıtasıyla ulaşır. Sempatik lifler parotis bezine superior servikal gangliondan eksternal karotis atreri ve A . meningea media’lar vesıtasıyla ulaşırlar. Bezin hissi innervasyonu N. auriculotemporalis iledir fakat parotis fasyası hissi innervasyonu N. auricularis magnus’tan alır.
S14- Infratemporal fossa’nın sınırlarını tanımlayınız.
Y14- Bu fossa interiorda maksillanın posterior duvarı, posteriorda ise stiloid apperey ve karotis kılıfı ile sınırlanır. Superiorda temporal kemiğin squaması ve sfenoidi büyük kanadı varken medialde farenksin duvarı, lateralde ise mandibulanın çıkan kolu mevcuttur. Bu fossanın anatomik bir tabanı yoktur ve aşağı boyun yumuşak dokularına doğru ilerler, bu şekilde superior ve posterior mediasten ile devamlılık gösterir.
S15- Tip I hipersensitivite reaksiyonu nedir?
Y15- Tip I reaksiyonlar antijenik uyarana yanıt olarak gelişmiş artmış miktarlarda IgE sınıfı antikorlar taşıyan bireylerde olur. Bu IgE sınıfı antikorlarla bağlı durumdaki mast hücreleri antijen uyarısına yanıt olarak degranüle olurlar ve bu da lokal inflammatuar reaksiyonlara, düz kas spazmına ya da daha yaygın reaksiyonlara yol açar. Örnek saman nezlesi ve anaflaksidir.
S18- Ossiküllerin embriyolojik gelişimlerini özetleyiniz.
Y18- Malleus başı ve incus korpusu birinci viseral arkusun mesoderminden gelişirken incus’un uzun kolu, stapes yapıları ve malleus sapı ikinci arkus mesoderminden gelişirler. Stapes tabanı membranöz labirent çevresindeki mesodermden gelişen ottik kapsülün bir parçasıdır.
S17- Sfenoid kemiğin ossifikasyonunu tanımlayınız
Y17- Orta ve posterior kranial fossa tabanları kartilajdan ossifiye olur. Bunun superiorundaki ve inferiorundaki kemikler, ör. kafa ve yüz kemikleri membrandan ossifiye olur. Bu şekilde sfenoid korpusu, küçük kanatları ve büyük kanatların tabanı kartilajdan ossifiye olur. Büyük kanatların geri kalan kısımları ve pterigoid plaklar membrandan ossifiye olurlar. Kemikleşme merkezleri ikinci ayın sonlarına doğru ortaya çıkarlar.
S18- Üçüncü farengeal arkus derivelerinin sinirsel innervasyonlarını tanımlayınız
Y18- N.glossopharyngicus üçüncü farengeal arkusun siniridir. Bu sinir üçüncü arkus endoderminden gelişen orofarenks ve dilin 1/3 arka kısımlarının innervasyonlarını sağlar. Yine IX. sinir tarafından innerve edilen stylopharyngeus kası üçüncü arkusun mesoderminden gelişir. A. carotis internanın, karotis sinüsünün ve komşu karotis cisminin innervasyonunu sağlar.
S19- Lateral pozisyonda yatan, gevşemiş ve kolaylıkla nefes alabilen bir kişinin normal BOS basıncı nedir ?
Y19- 60 ile 180 mm BOS arasında
S20- Queckenstedt’s testi nedir ?
Y20- Queckenstrdt’s testi lomber ponksiyon esnasında yapılır. BOS basıncı gözlenirken juguler venler önce ayrı ayrı, sonra ise herikisi birden kompresse edilir. Kompressyon esnasında BOS basıncının arttığı gözlenir. Bu negatif sonuçtur.
S21- Pozitif bir Queckenstedt’s testinin anlamı nedir ?
Y21- Pozitif bir Queckenstedt’s testi BOS’un dinamik sirkülasyonundaki bir blokajı, okklude olmuş bir juguler veni ya da yanlış yerleştirilmiş veya tıkanmış ponksiyon iğnesini gösterebilir.
S22- Iç kulağın embiyolojik gelişimini tarif ediniz.
Y22- Arka beyin bölgesindeki ektodrm odituar çukurcuğu oluşturmak amacı yla invajine olur. Odituar vesikül bu çukurcuktan ektodermin kopmasıyla orijine olur. Bunu saran mesoderm daha sonra kemik labirenti oluşturmak amacıyla ossifiye olan kartilajinöz kulak kapsülünü oluşturur.
S23- Vestibüler sinir seyrini tarif ediniz.
Y23- Utrikulustan ve superior ve lateral kanal ampullasından menşey alan birinci seviye nöronları horizontal krestin hemen üzerinde meatus acusticus internus fundusundan ortaya çıkarlar. Sakkül nöroepitelinden menşey alan birinci seviye nöronlar ise horizontal krestin altında meatus acusticus internus fundusundan doğarlar. Bu liflerin yanından foramen singulare’den posterior semisirküler kanal ampullasından menşey alan lifler ortaya çıkar. Bu lifler dura ve araknoidi deldikleri zaman oluşan superior ve inferior vestibüler sinirler canalis acusticus internus içinde uzanırlar ve hücre cisimcikleriyle vestibüler ganglionlara uzanırlar. Bu birinci seviye nöronların santral uzantıları birleşerek vestibüler siniri oluştururlar ve bu da daha sonra kokleer sinir ile birleşerek cisterna pontise geçer. Vestibüler lifler dördüncü ventrikülün lateral açısından yerleşmiş bulunan vestibüler nukleusa ulaşırlar. Bu nukleus medial longitüdinal demet ile beyin sapının motor çekirdeklerine veserebellumasinirlifleri gönderir.tractus vestibülospinalis medulla spinalisinönboynuzhücrelerine uzanır.Vestibüler nukleusileodituar merkez arasında medial genikülatcisimcik vasıtasıyla kortikal bileşkeler mevcuttur.
S24- Mastoid aerasyonu sınıflandırınız
Y24- A) Sellüler: Çok sayıda havalı hücre vardır.
B) Diploik: Havalı hücreler ve ilik boşlukları azsayıdadır.
C) Sklerotik: Havalı hücreler ve ilik boşlukları yoktur.
S25- Burun fonksiyonları nelerdir?
Y25- Burun primer fonksiyonları şu şekilde sıralanabilir :
A) Respirasyon kanalı
B) Solunan havanın ısıtılması venemlendirilmesi
C) Filtrasyon
D) Olfaksiyon
E) Nasal refleks fonksiyonları
F) Konuşmanın rezonansı ve modulasyonu
S26- Akut menejit etyolojisini açıklayınız
Y26- Infeksiyonun yayılma yolları şunlardır.
A) Penetran yaralanmalar
B) Fraktürler, özellikle açık fraktürler
C) Paranasal sinüslerden ya da orta kulak boşluğundan
D) Komşuluk yoluylayayılım(osteit)
E) Özellikle venleri vevenöz sinüsleri ilgilendiren komminikan kan damarları yoluyla
F) Preforme yollar vasıtasıyla yayılım ör: labirent
G) Bakteriyel ya da septisemi menejit ile komplike olabilir.
H) Beyin ya da beyin sapı hastalıklarıyla birlikte ör: menejit bir beyin absesini komplike edebilir.
S27- Yumuşak dokularda radyoterapötik elektronların yaklaşık menzili nedir ?
Y27- Beher 3 MeV’lik enerji için yaklaşık 1 cm’dir. Elektronlar bu menzile ulaştıklarında irradyasyon güçleri hızla düşer.
S28- Düşük enerji kilovoltaj radyosyon kullanıldığı zaman radyasyonun absorsiyonu ile irradiye edilen cisimin atomik sayısı arasındaki yaklaşık ilişki nedir ? Bunun klinik önemi nedir ?
Y28- Düşük enerji radyosyonun absorbsiyanu, irradye edilen materyalin atomik sayısının kübü ile doğru orantılıdır. Bu nedenle kemik ve kartilaj yapılar yumuşak dokuların aldığı radyosyonun sekiz katını alacaklardır. Bu sebepten dolayı düşük enerji radyosyon yeterli tümör eradikasyonu sağlamadan kemik ya da kartilaj nekrozuna yol açabilir. Bunu engellemek için son yıllarda baş-boyun malignitelerinin tedavilerinde yüksek enerjili megavoltaj makinalar kullanılmaktadır.
S29- Konkaların stimülasyonları nerelere refere ağrıya yol açar ?
Y29- Inferior konkanın stimülasyonu üst dişlerde ağrıya yol açar. Göz altlarında ve zigoma boyunca oluşan ağrı orta konkanın ve inferior konkanın posterior bölümünün uyarılması ile ortaya çıkabilir. Zigoma üzerinde oluşan ve kulağa ve şakağa yayılan ağrı orta konkanın uyarılması ile oluşabilir. Superior konkaların uyarılması alında, burun lateral duvarında ve iç kantuslarda ağrıya yol açabilir.
S30- Koku stimülasyon teorileri özetleyiniz
Y30- A) Vibrasyon teorisi: Bir koku molekülü titreşen bir peptid zinciri olan olfaktör perseptöre bağlanır ve bu şekilde vibrasyon modüle olur. Diğer bir teoriyegöre senkron olarak titreşen reseptör ve stimülan moleküller elektronik bir bağ oluşturur ve sadece bazı belli reseptörlerin uyarılmalarını sağlar.
B) Olfaktör pigment teorisi: Odoran moleküllerin olfaktör pigmentlerle kompleks oluşturdukları öne sürülmüştür. Bu bağlanma elektriksel iletide bir değişime neden olup nöronların uyarılmalarını sağlayabilir.
C) Enzim teorisi: Reseptör hücrelerdeki enzimatik aktivitenin odoran moleküllerin bağlanmasıyla değiştiği öne sürülmüştür.
D) Penetrasyon teorisi: Bu teori hücre membranı geçirgenliğinin sodyuma karşı değişmesini ve bu şekilde aksiyon potansiyeline yol açtığını açıklar.
Odorifer moleküllerin bir çoğu 3 ile 20 arasında karbon sayısı içerirler ve su ve lipid çözünürlükleri yüksektir.
S31- Amfetamin, neostigmin, kokain ve amil nitritin nasal mukoza üzerindeki etkileri nelerdir ?
Y31- Amfetamin nasal bir dekonjestan iken neostigmin diğer tüm parasempatomimetik droglar gibi konjestan özelliklere sahiptir. Kokainerektil dokulara etki eden potent bir dekonjestandır fakat yüksek konsantrasyonlarda verilmeden süperfisyel kapilerleri pek etkilemez. Amil nitrit inhale edildiği zaman kapillelerin dilatasyonlarına yol açar.
S32- Bilateral labirent destrüksiyonunun ani oluşan etkileri nelerdir ?
Y32- Belirgi ataksi ve dengesizlik vardır fakat gerçek vertigo ve nistagmus oluşmaz. Postür kaslarının tonusu kaybolu ve visüel yardım olmadan hasta ayakta duramaz. Su altındaki disoryantasyon öylesindir ki su yüzeyine doğru yön bulabilmek için yegane ipucu ışıktır.
S33- Otik barotravmaya yol açan mekanizmayı açıklayınız.
Y33- Atmosfer besıncı arttıkça ör: uçak alçalırken orta kulak boşluğu içindeki gazın volümü azalır. Eğer östaki tüpü yutkunma ile açılamaz ise tüpün yumuşak nasofarengeal ucundaki eksternel basınç yükselir. Eğer bu basınç tubal dilatör kaslar ile yenilemez ise tüp kapalı kalır ve barotravmanın patofizyolojik değişimleri ortaya çıkar.
S34- Dilin sinirsel innervasyonunu tanımlayınız.
Y34- Palatoglossus kası farengeal pleksustan innerve olur. Bunun motor lifleri aksesuar sinirin kranial köklerinden ve vagal sinirin farengeal dalından menşey alır. Dilin diğer intrensek ve ekstresek kasları N. hypoglossus tarafından innerve olur. dilin ön 2/3 kısmının tad duyusu lingual sinirin chorda tympani kompnenti ile sağlanırken (Bu sinirin hücre cisimcikleri ganglion geniculi’dedir.) posterior 1/3 kısmının tad duyusu ise glossofarengeal sinir ve vagusun bir dalı olan internal larengeal sinir tarafından innerve edilir. Dilin ön 2/3 kısmının hissi innervasyonu trigeminal sinirin mandibular dalının bir dalı olan N.lingualis ile sağlanırken, posterior 1/3 kısmının hissiyatı ise N. glossofarengeus tarafından sağlanır. Sempatik lifler ligual arter boyunca seyrederlerken bunların hücre cisimcikleri superior servikal gangliondadır. Parasempatik lifler ise Chorda tympani ve glossofarengeal sinir boyunca ilerlerler.
S35- ”Fistül” terimini tanımlayınız
Y35- Fistül bir viresal organ lümeni ile diğer bir organ lümeni ya da epitel yüzeyi arasında oluşan konjenital ya da akiz anormal konneksiyondur.
S36- Temporal kemik ossifikasyonunu tanımlayınız
Y36- Timpanik halka üst kısmı olmayan bir membran şeklinde gelişir. Squamöz membrandan ossifiye olur ve aşağı doğru büyüyerek mastoid antrumun lateral duvarını oluşturur. Processus styloideus ikinci brankial arkus kartilajının ossifiye olmuş craniyal ucudur. petromastoid de membrandan ossifiye olur ve membranöz labirenti korur. Bu kemik kapsülün 3 adet tabakası vardır: ince bir dış periost tabakası, ince iç endosteal tabaka ve arada kalın enkondral tabaka. Enkondral tabakanın ossifikasyonu bazı bölümlerde olmayabilir.
S37- Fistül persistansının nedenleri nelerdir ?
Y37- Bir fistül şu nedenlerle persiste edilirbilir :
A) Yabancı cisim ya da nekrotik materyel varlığı
B) Drenaj yetersizliği
C) Irritan bir akıntı varlığı
D) Mükerrer hareketler nedeniyle fistül trraktusuna iyileşme fırsatının verilmemesi
E) Fistül traktusu epitelize olmuştur.
F) Oluşan fibrosis fistül lümeninin açık kalmasına neden olur.
G) Çeşitli infeksiyonlar ör : actinomycosis
H) Habis bir neoplazi varlığı
S38- Temporal kemiğin parçaları nelerdir ?
Y38- Squama, petromastoid, timpanik halka ve processus styloideus.
S39- Iyi differansiye yassı epitel hücreli karsinomun histolojik bulgularını tanımlayınız.
Y39- Iyi differansiye hücre kümelerinin merkezinde epitelyal inciler mevcuttur. Dikensi hücreler görülebilmeli ve hatta stratum granulosum tanınabilir olmalıdır. Iyi gelişmiş bir basal tabaka yoktur. Hücreler boyut ve şekil bakımından genellikle uniformdurlar.
S40- Malign hiperpireksi bulguları nelerdir ?
Y40- Genel anestezi verilirken vucut ısısından hızlı bir yükselme olur. Bu yükselme genellikle öylesine hızlıdır ki başlangıçta farkedilmez. metabolik asidoz, teşipne, taşikardi, siyanoz ve hipotansiyon gelişir. Karakteristik bulgu olarak kas tonusunda şiddetli bir artış vardır ve bu artışa yavaş fassikülasyonlar eşlik edebilir. Vucut ısısı ölümden önce 440C’a kadar yükselebilir ve ölüm nedeni kardiak arresttir. Bu hastalığa predispozisyon otosomal dominant olarak kalıtımsaldır.
S41- 2 ayşındaki bir erkek çocuğun ortalama ağırlığı nedir ? (10. ve 90. persantillerde)
Y41- 11.0-14.6 kg.
S42- Hangi durumlar sekonder amiloidoz ile komplike olabilirler ?
Y42- Sekonder amiloidoz klasik olarak tertier sifilizin, kronik pulmoner tüberkülozun, osteomiyelitin ve bronşiektazinin bir komplikasyonudur fakat bu hastalıklar günümüzde nadir olarak görüldüklerinden dolayı sekonder amiloidoz daha çok lepra, romatoid artritve parapleji ve malign hastalıklarda gözlenen dekübitus ülserasyonlarında ve pyelonefritlerde görülür.
S43- M.. tensor tympani’nin işlevi ve sinirsel innervasyonu nedir ?
Y43- Mandibuler sinir timpanik pleksustan bir dal alarak otik ganglion vasıtasıyla latensor timpani kasın innerve eder. Bu kas direkt olarak ossiküler zincir üzerine etki eder. Kasın kontraksiyonu timpan membrandaki gerginliği artırır ve maleusu hafifçe öne ve mediale doğru çeker. Bazı insanlar volanter olarak bu kası kasabilirlersede genellikle şiddetli sese bir refleks olarak kasılır.
S44- Eksternal karotis arterinin dallarını sayınız
Y44- Proksimalden distale sayılırsa , bu dallar asandan farengeal, superior tiroid, lingual, facial, occipital, posterior auricular, superfisyal temporal ve maksiller arterlerdir.
S45- Hangi spinal sinirin hiç bir kütane distribüsyonu yoktur ?
Y45- C1
S46-Infratemporal fossanın içerdiği temel oluşumları sayınız.
Y46- A) Muskulus pterygoideus medialis
B) Muskulus pterygoideus lateralis
C) Nervus mandibularis ve dalları
D) Arteria maxillaris ve dalları
E) Ganglion oticum
S47-Orbital kavitenin açılımları sayınız.
Y47- A) Canalis opticus
B) Fissura orbitalis superior
C) Fissura orbitalis inferior
D) Canalis nasolacrimalis
E) Foramina etmoidalis anterior ve posterior
F) Sulcus infraorbitalis
G) Foramen supraorbitalis
S48- Fissura orbitalis inferior’dan hangi oluşumlar geçer ?
Y48- VII’nin infraorbital ve zygomatik dalları, infraorbital arter ve inferior oftalmik venden pterygoid pleksus’a kan taşıyan kommünikan bir ven fissura orbitalis inferior’dan geçer.
S49- Arteria carotis eksterna’nın digastirik kasın posterior karnı ile olan ilişkisi nedir ?
Y49- Arteria carotis eksterna aynı Vena jugularis interna, Arteria carotis interna ve son 3 kranial sinirde olduğu gibi digastirik kasın posterior karnının derininde yatar.
S50- Globu depresse eden kaslar hangileridir ?
Y50- Musculus obliques superior ve Musculus rectus inferior gözün aşağı bakmasını sağlayan depressörlerdir.
S51- Nasolakrimal kanal embriyolojik olarak nasıl oluşur ve anormal gelişimden ne gibi anomaliler ortaya çıkabilir ?
Y51- Maksiller ve lateral nasal proçeslerin bileşim hattında bir sıra solid ektodermal hücreler oluşur ve bunlar yüzeyin altına gömülürler. Duktus bu hücrelerin kanalizasyonu ile oluşur.Eğer proçeslerin bileşimleri tam olmaz ise ductus nasolacrimalis burun kenarına bir açıklık şeklinde karşımıza çıkabilir. Inkomplet kanalizasyon bu hat boyunca bir fistül ya da kist oluşumuna yol açabilir. Komplet agenezi de oluşabilir.
S52- Superior meatusa ve inferior meatusa hangi yapılar drene olurlar ?
Y52- Posterior etmoid hücreleri superior meatusa drene olurken ductus nasolacrimalis inferior meatus’a drene olur.
S53- Erişkin bir erkekte sfenoid sinüsün ön duvarının spina nasalis anterior’a olan ortalama uzaklığı ne kadardır ?
Y53- Bu mesafe yaklaşık 7 cm’dir fakat yinede anatomiyi belirlemek için lateral bir radyografi çekilmelidir.
S54- ”Glue ear” ‘daki glue’nun içeriklei nelerdir ?
Y54- 3 ana tip vardır.
*Seröz: Viskozitesi az, protein içeriği fazla olan şeffef, soluk sarı ve su gibidir. Transsüda ya da ekeüda karakterinde olabilir.
*Mukoid: Viskozitesi yüksek sarı-gri renktedir. Mukopoli sakkarit kapsamı fazladır ve mukus telleri mevcuttur. Protein miktarı seroz effüzyona göre daha yüksektir. Lenfositlerden, polimorfonükleer lökositlerden ve bazen de monosit ya da makrofajlardan oluşan bir sellüler içeriği de vardır.
*Hemorajik: Timpan membran muayenede mavi olarak görünsede rengi şeffaf koyu kahverengidir. Içeriği kan, epitelyal hücreler ve diğer debristen oluşur. Kolesterol kristalleri mevcuttur. Granülasyon dokusu ile bağlantılı olarak hemosiderin depozisyonu olabilir.
Kültüre edildiklerinde effüzyonların çoğu sterildir fakat bir çok yayınlanmış serilerde bakteri ve virüsler izole edilmişlerdir. Eğer effüzyon bir üst solunum yolu infeksiyonunu takiben gelişmiş ise pozitif kültür olasılığı daha yüksektir. Orta kulak effüzyonlarında kan seviyelerine göre daha yüksek oranlarda IgA ve IgG oranları saptanmıştır. Sekretuar lizozim de mevcuttur. Aktive komplement, kemotaktik ve makrofaj inhibitör faktörler ve prostoglandinler de tayin edilmişlerdir.
S55- Transsüda ve eksüda arasındaki farklılıklar nelerdir ?
Y55- Bir eksudanın spesifik gravitesi 1.020’nin üzerindedir, litresinde 30 gr’dan fazla protein ve beyaz kan hücreleri içerir. Plazmanın bir ultrafiltratı olan transüdanın ise özgül ağırlığı 1.012’nin altındadır.
S56- Pterygopalatin fossada canalis pterygoideus girişi ile foramen rotundum arasındaki ilişki nedir ?
Y56- Pterygoid kanal girişi foramen rotundumun genellikle 8-9 mm inferomedialindedir. Bu iki foramen arasında kemik bir yapı bulunabilir.
S57- Artmış intrakranial basıncı olan bir kişinin düz kafatası radyografilerindeki bulgular nelerdir ?
Y57- Erişkinlerde hiç bir radyolojik değişim olmaz fakat eğer değişiklik olmuş ise bunlar dorsum sellanın incelenmesi ve processus clinoideus posterior’ların erozyonlarıdır. Çocuklarda ve özellikle yaş 8’in altında ise intrakranial suturler genişler. Digital izler (dövülmüş gümüş manzarası) görülebilir fakat bunlar artmış intrakranial basıncın yagane belirtileri olarak kabul edilmemelidir.
S58- Fossa pterygopalatinum’un sınırlarını ve içeriklerini belirtiniz.
Y58- Fossa pterygopalatium maksiller antrumun posterior duvarı ile sfenoidin büyük kanadının pterygoid çıkıntısı arasında kalan küçük piramidal bir boşluktur. Maksiller arterin 3 bölümü ile bunun terminal dallarını, maksiller siniri, sfenopalatin ganglionu ve bunun dallarını kapsar.
S59- Bir populasyonun standart deviasyonu nedir ?
Y59- Bu varyasyon hesabının en çok kullanılan yöntemidir. Bir serinin ortalamasından alınan bir serideki her ölçümün farklılıklarının karesininaritmatik ortalamalarının kareköküdür.
S60- ”Lökoplaki “ terimini tarif ediniz
Y60- Spesifik bir hastalığa bağalanamayan beyaz bir mukozal lekenin klinik tanımıdır. Mukozal bir yüzeyin keratozisine ya da normal olarak keratinize bir dokunun hiperkeratozona bağlı olabilir.
S61- Posterior koanal atrezide hangi yapı imperfore olarak kalır ?
Y61- Feta yaşamın yaklaşık 27. gününde rüptüre olan bukkonasal membran.
S62- Veerüköz karsinoma’nın histolojik ve klinik özellikleri nelerdir ?
Y62- Verrüköz karsinom genellikle çok az histolojik invazyon bulgusu gösteren papillamatöz iyi differansiye yassı epitel hücreli karsinomdur. Radyoterapinin bu tümörün daha az iyi differansiye bir tümör tipine regresyonuna yol açabileceğine dair iddalar vardır fakat bu risk muhtemelen düşüktür. Bu tümör genellikle larenkste görülebilir ve ağızı da etkileyebilir.
S63- Selim basit polibin makroskopik ve mikroskopik görünümlerini tarif ediniz.
Y63- Bir nasal polip üst solunum yolu mukozasının lüsent, ödemli pediküllü bir parçasıdır. Mikroskopik olarak submukozanın ödematöz bir hipertrofisi vardır ve fibriller bir stroma içerisinde ekstrasellüler seröz sıvı bulunur. Genellikle eosinofilik infiltrasyon vardır. Squamöz metaplazi alanları görülebilmesine karşın genellikle silialı kolumnar epitel ile örtülüdür.
S64- Respirasyon siklüsleri esnasında larenksin intrensek kas yapısının fizyolojik tonusunda ne gibi değişimler gözlenir ?
Y64- Derin inspirasyondan hemen önce glottis hem genişler hem uzar. Bu olay musculus cricothyroideus kasların kontraksiyonu ve vokal kordların musculus cricoarytenoideus posterior kasları ile abduksiyonu neticesinde oluşur. Daha sonra ekspirasyon esnasında abduktorlar gevşer. Sakin solunum esnasında kordlar abduksiyon ve adduksiyon arasında orta mesafede gevşemiş olarak bulunurlar.
S65- ”Carcinoma in situ” terimini tanımlayınız.
Y65- Bu terim maligniteye doğru displazik değişimler gösteren, dikensi hücre tabakasında düzensiz progressif proliferasyonlar olan ve sellüler pleomorfizm ve atipik mitotik aktivitesi olan epitelyal yüzey için kullanılır. Bu neoplastik hücreler alttaki basal membranı henüz aşmamışlardır. Bu yassı epiteller (squamöz) için geçerlidir.
S66- Chorda tympani nereden çıkar ve fasyal siniri cerrahi esnasında tanımlarken bunun klinik önemi nedir ?
Y66- Chorda tympani stylomastoid foramen ile stapedeus sinirinin çıktığı yerin 1 mm distali arasındaki herhangi bir yerden çıkabilir. Chorda ana sinir trunkusunun anteriorundan, posteriorundan ya da lateralinden çıkabileceğinden dolayı fasyal sinirin pozisyonu için güvenilir bir göstergeç olarak kabul edilmelidir.
S67- Musculus constrictor medius’un orijini ve yapışma yerlerini tanımlayınız.
Y67- Bu kas küçük boynuzdan, büyük boynuzun üst sınırından ve stiliod ligamanın inferior bölümünden kaynaklanan yelpaze şeklinde bir kastır. Üst lifler superior konstriktörleri örtecek şekilde yukarı doğru çıkarlar. Alt lifler derine, inferior konstriktörlere doğru inerlerken, ortadaki lifler ise direkt olarak posteriora geçerler. Bu liflerin hepsi raphe medianus’a yapışırlar.
S68- ”Kilian dehisansı” nedir ?
Y68- Bu oblik tirofarengeus ve transvers krikofarengeus arasında bulunan potansiyel bir boşluktur.
S69- Musculus constrictor superior ve medius arasından ve musculus constrictor medius ve inferior arasından hengi yapılar geçmektedir ?
Y69- Superior ve orta konstriktör kaslar arasından musculus stylopharyngeus ve m. styloglossus ve glossofarengeal ve lingual sinirler geçer. Orta ve inferior konstriktörler arasında tirohyoid membran delerek superior larengeal sinirin internal dalı ve superior tiroid arterin larengeal dalları geçer.
S70- Farenksin iç tabakasını hangi 3 kas oluşturur ?
Y70- M.stylopharyngeus, m.salpingopharyngeus ve m. palatopharyn geus.
S71- Bir infantın yaklaşık kan volümünü hesaplamak için kullanı- lan formül nedir ?
Y71- Kan volümü = 80 ml/kg
S72- Benzatil penisillin’in etki mekanizması nedir ?
Y72- Penisillin hücre duvarı mukopeptid sentezi esnasında etki gösterir ve mikroorganizmaların iç basınçtan dolayı ruptüre olmamalarına yol açar.
S73- ”Guatr” terimini tarif ediniz
Y73- Bu terim tiroid bezinin palpabl olarak büyümesidir.
S74- Larenksin sinirsel innervasyonunu tanımlayınız.
Y74- Larenks vagusun dalları tarafından innerve edilir. Motor nukleus nucleus ambiguus’tur. Hissi hücreler inferior vagal ganglionda traktus solitarius nukleusu ve dorsal nukleuslarla olan bağlantılar ile düzenlenirler.
A) Inferior vagal nukleustan menşey alan nervus laryngeus superior’un 2 dalı vardır
a) Nervus laryngeus internus vokal kord seviyesinin üzerinde hissidir, superior larengeal arterin hemen yukarısında tirohyoid membranı delerek larenksi terk eder.
b) Nervus larengeus eksternus inferior konstriktör kas üzerinde kaudale doğru ilerleyerek musculus cricothyoideusu innerve eder.
B) Sol rekürren larengeal sinir göğüs kafesi içinde vagal sinirden ayrılır ve yukarı doğru boyuna çıkamadan önce arkus aorta çevresinde dolanır. Sağ tarafta ise bu sinir subclavian arterin birinci seviyesi civarında vagal sinirden ayrılır ve boyuna yükselmeden önce bu arterin dolanır. Sinir boyunda ösofagus ve trakea arasında bulunur. Sinir nadiren vagustan major bir vasküler yapının çevresinde dolanmadan ayrılır. Rekürren sinirin inferior tiroid arter ile olan ilişkisi değişkendir; arkasından dolanabilir ya da bu arterin terminal dallarına süperfisyal olarak ya da bu terminal dalların arasından geçebilir. Daha sonra sinir tiroid kartilaj alası örtüsünün hemen altından ve krikotiroid eklemin arkasından yukarı doğru ilerler ve burada ikiye ayrılır.
a) Anterolateral motor dal krikotiroid kas haricindeki larenksin tüm intrensek kaslarını innerve eder. Liflerin hiçbirisi orta hattı çaprazlama ve abduktor ve abduktor lifler arasında hiçbir uzaysal differansiyasyon yoktur.
b) Posteromedial hissi dal vokal kord seviyesinin altında kalan larenks kavitesinin hissiyatını sağlar. Galen loop’u rekürren larengeal sinirin posteromedial dalı ile superior larengeal sinirin internal larengeal dalı arasında geçen lifler tarafından oluşturulur.
S75- Santral venöz basıncı tarif ediniz (CVP)
Y75- Bu basınç normal olarak sağ atriumdaki venöz basınçtır ve triküpspit kapakçığının normal olarak fonksiyon gördüğü kabul edilirse sağ ventriküldeki end diastolik basınca eşittir. Sağ ventrikül preload2unun bir ölçümüdür. Eğer kardiak fonksiyonlar normaal ise santral venöz basınç dolaşan kan volümü ile doğru orantılıdır.
S76- Larenksin kanlanmasını anlatınız.
Y76- A) Arteria thyroidea superior’un larengeal dalı her iki tarafta thyrohyoid membranın posterior inferiorundan delerek thyrohyoid kasın derinine doğru ilerler..
B) Arteria thyroidea inferior’un larengeal dalı thyroservikal kütüğün bir dalıdır.
C) Arteria thyroidea superior’un krikotiroid dalı orta hattı krikotiroid membranın üst kısmında çaprazlar.
Her iki tarafın dalları serbestçe birbirleriyle anastomozlaşırlar. Venler arterlere eşlik ederler.
S77- Paranasal sinüslerin fonksiyonları nelerdir ?
Y77- A) Inspire edilen havanın ısıtılması ve nemlendirilmesi (air conditioning)
B) Vokal rezonans
C) Vestigal olfaktör organ
D) Termal insulatör
E) Başı hafifletmek
F) Paranasal sinüsler stresse maruz kalmayan kemiklerin rezorbe olduğu postnatal fasyal büyüme sonucu oluşurlar.
S78- Tetrasiklin neden çocuklar için uygun olmayan bir antibiotiktir ?
Y78- Tetrasiklin’in kalsiyum fosfat ile kelatlanma özellikleri olduğundan dolayı büyüyen kemik ve dişler tarafından aktif olarak kapılırlar. tetrasikilinler hamile kadınlara ve 8 yaşından küçük çocuklara verilmemelidir aksi taktirde dental anamel hipoplazisi ve diskolorasyon oluşabilir.
S79- Tonsilla palatinanın ilişkilerini tarif ediniz.
Y79- Anteriorda arcus palatoglossus bulunur. Posteriorda ise palatofarengeus içeren arkus bulunur. Medialde serbest yüzey vardır. Lateraldeki ilişkiler ise içten dışa doğru şu şekildedir:
A) Kapsül B) Paratonsiller ven
C) Superior konstriktör D) Bukkofarengeal fasya
E) N.glossopharyngeus F) Processus styloideus
G) Ligamentum stylohyoideus H) N.lingualis
J) M.ptrygoideus medialis K) Fasyal arter kıvrımı
L) Mandibula açısı
A.carotis interna posterolateral yerleşimlidir ve sadece patolojik bir olay sonucu pozisyonu değişirse direkt ilişkiye girebilir.
S80- Kokleanın hangi bölümünde yüksek frekanstaki seler algılanır ?
Y80- Yükek frekanlardaki sesler maksimum kokleanın basal kıvrımında algılanırlar.
S81- Thyroksin oluşumunu açıklayınız.
Y81- Tiroid follikül hücreleri serum iodid’ini konsantre ederler ve bu iodid peroksidaz enzimi ile aktive olur ve tiroglobuline bağlı olarak bulunan tirozin’e enkoorpore olur. Bu monoiodine tirozin daha sonra diodine tirozine çevrilirr. Iki adet diiodine tirozin molekülü oksidatif kondensasyona girer ve bir alanine molekülü serbestleştirerek hala tiroglobuline peptid bağlarla bağlı olarak bulunan tiroksini oluşturur. Tiroksinin serbestleştirilebilmesi için tiroglobuli folliküler hücreler içine alınır ve bu tiroglobuli hidrolize edilerek T4 ve T3 serbestleştirilir. Bunlar daha sonra kan proteinlerine bağlanırlar. Tiroksin üretiminin bir çok safhası ve salgılanım TSH kontrolü altındadır.
S82- Kaba sesler karşı timpanik (akustik) refleksin reaksiyon zamanı nedir? Bu gecikme zamanı iç kulağın ateşli silah seslerinden korunması için anlamlımıdır ?
Y82- Bu refleksin reaksiyon zamanı 40-160 ms’dir ve bu da iç kulağa ateşli silah seslerinde koruyamaz.
S83- s) Deniz seviyesinde ve 200C ısıda sesin hızı nedir ?
y) 344 metre/saniye
s) Bel’i tarif ediniz.
y) Spesifik bir ses şiddetinin standart bir ses şiddetine olan oranının logaritmasıdır.
s) Normal bir infantta işitme frekans menzili nedir ?
y) 20-20000 Hz.
s) Insanlarda hangi frekanslarda işitme optimaldir ?
y) 1-4 KHz.
s) Kadın ve erkek seslerinin ortalama perdeleri nelerdir ?
y) Erkek sesin ortalama perdesi 120 Hz, kadın sesin ortala perdesi ise 250 Hz’dır.
s) Ses suda havadan daha mı hızlı ilerler ?
y) Sabit basınç ve ısıda ses suda havadan daha hızlı ilerler.
S84- Nervus hypoglossus seyrini açıklayınız.
Y84- Nukleus IV. ventrikül tabanında medulla orta hattına yakın yerleşimlidir. Sinir lifleri IX., X. ve XI. sinir liflerinin önünde olmak üzere medullanın anterolateral bölümünde ilerler. Sinir lifleri posterior kraniyal fossadan geçtikten sonra kafatasını oksipirtal kemikte bulunan anterior condylar foramen vasıtasıyla terkeder. Kafatabanının hemen altında hypogloss sinir IX.,X. ve XI. sinirlerle çok yakın ilişki halinde ilerler. arteria carotis interna sınırında n. hypoglossus ileri ve mediale doğru ilerler ve bu şekilde A. carotis interna’yı, A. occipitalis’i, A. carotis externa’yı ve a. lingualis’i çaprazlar. Sinir lingual arteri çaprazlarken Vena facialis communis tarafından çaprazlanır. Sinir stlohyoid kasın derinlerine doğru ilerlerken dil tabanına girer ve aynı taraftaki dilin intrensek kaslarına dağılır. Tamamıyla motor bir sinirdir.
S85- Orta kulağın transformer mekanizmasını tarif ediniz
Y85- Timpan membranın geniş yüzeyi tarfından toplanan akustik enerji ossiküller vasıtsıyal satpes tabnının küçük yüzeyine iletilirler. Bu yüzey alanlarının effektif oranları yaklaşık 14 :1 ‘dir. Ossiküller bir kaldıraç mekanızması oluştururlar (inkus ve malleus’un rotasyonal ekseni etrafında) ve bunun da mekanik avantajı 1.3 : 1’ dir. Bu “yüzey” ve “kaldıraç” oranlarının toplam etkisi yaklaşık 18 : 1’dir ve bu da tüm mekanızmanın transformer oranını temsil eder.
S86- Fasyal sinirin intratemporal ve intrakraniyal seyri esnasında olan kanlanmasını anlatınız
Y86- A) Oksipital arterin bir dalı olan stylomastoid arter stylomastoid foramenden girer.
B) Maksiller arterin bir dalı olan arteria meningea medianın petrozal dalı ganglion genicüli’den girer ve stylomastoid arter ile anastomoz yapar.
C) Internal odituar arterler siniri meatus acusticus internus serebellar arter tarafından kanlandırılır.
Venler sinir etrafında bir pleksus oluştururlar ve temel olarak stylomastoid foramenden ve ganglion geniculi’de nervus petrosus superficialis major boyunca büyük venler dökülür.
S87- Hiperventilasyon sonucu ne gibi fizyolojik değişiklikler ortaya cikar? Bu fenomen KBB cerrahına nasıl presente olur ?
Y87- Hiperventilasyon hipokapniye yol açar. Bunun sonucunda bir apne periodunu tal,kibe respiratuar alkoloz indüklenir ve plazma kalsiyum seviyesi düşer ve böylece parestezi, fasyal flaşing ve bazende karpopedal spazm ile birrlikte tetaniler oluşabilir. Hastalar bazen temel şikayet olarak sersemlik, parestezi ya da olağandışı fasyal ağrılar ile hekime başvururlar ve çoğu zaman bilmeden hiperventilasyon ile semptomlara kendileri sebep olurlar. Bunun sonucunda panik ataklar da gelişebilir.
S88- Şeker tadı esas olarak nerede algılanır ?
Y88- Şeker tadı esas olarak dilin uç kısmında algılanır.
S89- Adrenal yetersizlikte özel duyularda ne gibi değişimler olur ?
Y89- Adrenal yetersizliği olan hastalarda genellikle tad, koku ve işitme duyularının keskinliklerinde azalmalar olur.
S90- Sesin iç kulağa iletilme yollarını tarif ediniz
Y90- A) Timpan membranından oval pencereye ossiküler zincir vasıtasıyla
B) Orta kulak boşluğunu direkt çaprazlayak ör: post- fenestrasyon cerrahisi
C) Ses enerjisinin kafatası kemikleri vasıtasıyla iç kulağa direkt transmisyonu
S92- s) Kokunun hangi yönden geldiğini bir insan nasıl anlar ?
y) Koku hissinin kaynağı her bir nostrilde bulunan relatif konsantrasyonlar sayesinde belirlenir ve insan havayı örneklemek için başını o tarafa doğru çevirir.
s) Hangi cinsiyetin koku alma hissi daha iyidir ?
y) Özellikle ovulasyondaki kadınların.
s) Koku hissi yaklaşık olarak kaç çeşit kokuyu ayırd edebilir ?
y) Bir çok insan yaklaşık 2000 ile 4000 çeşit kokuyu ayırd edebilir. Bunun yanında şarap ya da çay eksperleri gibi eğitilmiş burunlar bir çok kimsenin farkedemeyeceği koku nuanslarını tanımlayabilirler.
s) Farklılık farkedilinceye kadar bir koku intensitesi ne kadar değişebilir ?
y) Farkedilebilmek için bir koku konsantrasyonunda gerekli olan değişim oranı yaklaşık % 30’dur. (Bu oran görme için yaklaşık % 1’dir).
S91- HTLV infeksiyonunun (AIDS) baş-boyun manifestasyonlarını tanımlayınız.
Y91- A) Servikal lenfadenopati
B) Kaposi sarkomu
C) B-cell lenfoma
D) Oral kıllı dil lökoplakisi
E) Kandidiazis
F) Özellikle anormal tabiatta olan oppurtinistik fungal ve bakteriyal infeksiyonlar
S92- Hipoparatiroidism nedenleri nelerdir ?
Y92- A) Konjinital agenezi ör : Di George
B) Cerrahi sonrasında parotis bezlerinin total çıkarılması ya da iskemisine bağlı olarak
C) Idiopatik ör : otoimmun ya da yaşa bağlı
D) Doku resptörlerinin parathormona duyarsız oldukalrı pseudohipoparatiroidism
E) Annede hiperparatiroidism olan yeni doğan infant
S93- s) Kokunun hangi yönden geldiğini bir insan nasıl anlar ?
y) Koku hissinin kaynağı her bir nostrilde bulunan relatif konsantrasyonlar sayesinde belirlenir ve insan havayı örneklemek için başını o tarafa doğru çevirir.
s) Hangi cinsiyetin koku alma hissi daha iyidir ?
y) Özellikle ovulasyondaki kadınların.
s) Koku hissi yaklaşık olarak kaç çeşit kokuyu ayırd edebilir ?
y) Bir çok insan yaklaşık 2000 ile 4000 çeşit kokuyu ayırd edebilir. Bunun yanında şarap ya da çay eksperleri gibi eğitilmiş burunlar bir çok kimsenin farkedemeyeceği koku nuanslarını tanımlayabilirler.
s) Farklılık farkedilinceye kadar bir koku intensitesi ne kadar değişebilir ?
y) Farkedilebilmek için bir koku konsantrasyonunda gerekli olan değişim oranı yaklaşık % 30’dur. (Bu oran görme için yaklaşık % 1’dir).
S94- Postoperatif dönemde tetrasiklin antibiotiginin yazılmamasının önemi nedir ?
Y94- Tetrasiklinlerin antianabolik etkileri vardır. Protein sentezini inhibe ederek negatif nitrojen dengesine yol açarlar.
S95- Parotis bezinin en sık görülen tümörü nedir ve bunun mikroskopik ve makroskopik özelliklerini tanımlayınız.
Y95- Parotis tümörlerinin yaklaşık % 70’I pleomorfik adenomlardır. Parotis tümörünü çevre parotis dokusu ile birlikte çıkarılması gerektiğinden dolayı genellikle tümörün makroskopik görünümünün peroperatif olarak belirlenmesi pek mümkün değildir. Fibröz kapsüllü düz lobule bir tümördür. Kesit yüzeyi mukoid, kondroid ya da fibroz görünümünde olabilir. Mikroskopik olarak düzensiz tabakalar halinde dizilmiş küçük küboid ya da poligonal hücrelerden oluşan epitelyal elemanlar ve müsin ya da kartilajdan oluşan stroma içinde de glandüler alanlar vardır. Kapsül genellikle bütünlüğünü kaybetmiştir.
S96- Kırıkların iyileşme hızını hangi faktörler etkiler ?
Y96- A) Yaş : Genç hastalarda kırıklar daha çabuk iyileşir
B) Tüm fragmanlara yeterli bir kan akımı çabuk iyileşme için gereklidir.
C) Konfigürasyon: Oblik ya da spiral kırıklar transvers kırıklara göre daha çabuk iyileşirler
D) Infeksiyon varlığı iyileşmeyi geciktirir.
E) Appozisyon: Kırık fragmanlarının iyi bir şekilde appozisyonu ve sonrasında immobilizasyonu çabuk iyileşme için gereklidir.
F) Hastanın nütrisyonal durumu da hızlı iyileşme için çok önemlidir.
S97- KBB pratiğinde topikal olarak uygulanan kokainin maksimun dozu nedir ?
Y97- 3 mg/kg
S98- Nasal silialara zarar veren faktörleri sıralayınız
Y98- A) Kuruma: Bu devamlı kuru havaya maruz kalma sonucu oluşabilir ya da hava akımı defleksiyonlarına bağlı lokal kuruma alanları olabilir.
B) Ilaçlar ve kimyasal maddeler
C) Aşırı sıcak ya da soğuk
D) Hipertonik ya da hipotonik solusyonlar
E) Sigara
F) Infektif rinitin tüm tipleri
S99- Paranasal sinüslerin görüntülenebilmesi için hangi radyografik görüntülemeler kullanılır. ?
Y99- A) Oksipitomental
B) Lateral
C) Oksipitofrontal
D) Özellikle sfenois sinüs incelenecekse submentovertikal
E) Etmoid sinüsler hakkında ek bilgiye ihtiyaç duyuluyorsa sağ ve sol oblik pozisyonlar.
S100- Soğuk alıgınlığına hangi virüsler neden olur ?
Y100- En sık sebep rinovirüslerdir. Soğuk algınlığına neden olan diğer virüsler ise coronavirüsler, respiratory syncitial virüs (RSV), para-inflıenza virüs, A 21 ve B 3 coxsackievirüsleri, tip 11 ve tip 20 echovirüsleri ve adenovirüsler.
Web sitemizin içeriği, ziyaretçiyi bilgilendirmeye yönelik hazırlanmıştır. Sitede yer alan bilgiler, hiçbir zaman bir hekim tedavisinin ya da konsültasyonunun yerini alamaz. Bu kaynaktan yola çıkarak, ilaç tedavisine başlanması ya da mevcut tedavinin değiştirilmesi kesinlikte tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, asla kişisel teşhis ya da tedavi yönteminin seçimi için değerlendirilmemelidir. Sitede kanun içeriğine aykırı ilan ve reklam yapma kastı bulunmamaktadır. Copyright 2015 - 2022 Tüm hakları saklıdır.ismetaslan.com.tr | Web Tasarım CMS Bilişim